İdrar yolu enfeksiyonları bakterilere bağlı olarak oluşurlar. Mesane, böbrek veya her ikisini birden etkileyebilmektedirler. Böbreği etkilemesi durumuna piyelonefrit denilir. Vezikoüreteral reflü belirtileri karın, ateş, kusma ve bulantıdır.
İlk olarak idrar torbasını yani mesaneyi tutarsa sistit olarak isimlendirilir. Buradaki tipik işaretler ise, yatağa işeme, idrar yapma veya sık idrara çıkmaktadır. Yeni doğan bebeklerde bu işaretler gözükmez. Bunlarda kilo alamama, ateş, iştahsızlık, kusma, ishal gözlemlenebilir.
Üriner enfeksiyona sebep olan bakteriler genellikle çocukların dışkısında mevcut olmaktadır. İyi temizleme yapılmasına rağmen genital bölgeye yerleşen bakteriler, üretra ve mesaneye girerler. Bireylerde reflü varsa böbreğe ulaşan bakteriler, enfeksiyona sebep olmaktadırlar.
Voiding olarak adlandırılan test ile tanı konulmaktadır. İdrarın dışarıya geldiği üretraya kateter denilen yumuşak bir tüp yerleştirilmektedir. X ışını alınınca görünür hale gelen ilaçlı sıvı mesane tamamen doldurulur. Daha sonra bireyden işenilmesi istenilir.
Geriye doğru kaçış olup olmadığı filler çekilerek tespit edilir. Yapılan bu testler genel olarak yarım saatten daha az sürmektedir. Testten sırasında enfeksiyon oluşmasının önüne geçmek amacıyla testten önce ve sonra antibiyotik kullanmak tavsiye edilmektedir.
Vezikoüreteral Reflü Tedavisi
Vezikoüreteral reflü belirtileri saptandıktan sonra tedavi işlemlerine başlamak önem teşkil etmektedir. Bu yöntemlerden birisi ise çocuklara mesane eğitimi vermektir. İşeme aralıkları düzenlenir. Bu sayede normal işeme biçimi öğretilerek oluşabilecek enfeksiyon gelişimi engellenmektedir.
Mesane eğitimleri antibiyotiklerle beraber uygulanmaktadır. Doktor çocuğa ve ailesine genital organlar ve anal bölgelerin temizliğinin nasıl olacağını anlatabilirler. Bunun yanında kabızlık rahatsızlığından nasıl korunması gerektiğinin de öğretilmesi önemlidir.
Cerrahi yöntemlerde ise reflü tedavi edilerek oluşabilecek risk faktörlerinden bireyleri korumaktır. Genel anestezi altında karına kesik açılarak uygulanmaktadır. Bunun sayesinde üreter ve mesane arasındaki yapı düzenlenerek reflünün oluşması engellenebilmektedir.
Üriner enfeksiyonunun çabuk yapılan teşhis ve tedavisi ile reflüye bağlı böbrek hasarı önlenir. Hasta çocuklarda idrar kültürü ve idrar tahlili yapılarak rahatsızlık gösteren belirtilerin üriner enfeksiyona bağlı olup olmadığı anlaşılabilir. Çocukların kan basınçlarını da kontrol etmek isterler. Bu tür durumlar, böbrek hasarında önemli olmaktadır.