Robotik cerrahi ile prostat ameliyatı temelde kapalı bir ameliyat tekniğidir. Ilk defa NASA araştırma merkezi içerisinde geliştirilmiştir. Sonrasında geliştirilerek üroloji alanı dahil pek çok farklı hastalık alanında kullanılabilir hale getirilmiştir. En az kesi oranı ile ameliyatların en etkili şekilde gerçekleştirilebilmesine olanak tanıyan bir yöntemdir. Da vinci sistemi olarak da adlandırılmaktadır. Genellikle prostat hastalıkları, böbrekler, böbreküstü bezi rahatsızlıkları ve yumurtalık kanseri gibi ürolojik kanser vakalarında tercih edilmektedir. Bu yöntem ile zorlu ameliyatlar daha konforlu şekilde gerçekleştirilmektedir.
Kapalı cerrahi müdahale prosedürüne dayanan bir yöntemdir. Cerrah için yüksek düzeyde hareket kabiliyeti sunmaktadır. Yüksek seviyede esneklik avantajı verir. Hassasiyet oranının ve hareket etme becerisinin yüksekliği en büyük avantajları arasında yer almaktadır. Operasyon esnasında robot kollar ile müdahale sağlanmaktadır. Robot kollar ellerde olabilecek titremeleri absorbe ederek hastaya yansıtılmamasını sağlamaktadır. Hasta vücudunda kesikler olmasına gerek kalmadan işlem gerçekleştirilmektedir. Ameliyat sonrasında vakalar kısa sürede taburcu edilebilmektedirler. Ayrıca işlem sonrasında duyulan ağrı ve sızılar açık operasyonlara nazaran çok daha az olmaktadır.
Robotik Cerrahi ile Prostat Ameliyatı Neden Tercih Edilir?
Robotik cerrahi ile prostat ameliyatı diğer prostat ameliyatlarına göre çok daha kolay olmaktadır. Kolaylığı sayesinde iyileşme süresinde azalmanın yanı sıra ameliyat sırasında doktor için sağladığı avantajlarla da ön plana çıkmaktadır. Müdahale sırasında robotun 4 kolu ile işlem yapılmaktadır. Kollardan biri 3 boyutlu görüntüyü yüksek çözünürlüklü ekrana yansıtmaktadır. Diğer 3 kol 720 derece dönme kabiliyetine sahiptir. Yüksek manevra özellikleri ile istenilen tüm hareketlerin yapılmasına olanak sağlamaktadır.
Robotik cerrahi ile ameliyat olmanın pek çok avantajı bulunmaktadır. Öncelikle daha az kanama riski mevcuttur. Hastanın batın bölgesi ameliyat sırasında şişirilerek kanamanın daha az olması sağlanmaktadır. Hastalarda uzun kesiklere ihtiyaç duyulmaz. Bu sayede ameliyat sonrasında ağrı duyulmamaktadır. Hastalar kısa süre içerisinde normal yaşamlarına dönebilirler. Ameliyatın ardından diğer müdahalelere göre idrar kaçırma sorununa daha az rastlanmaktadır. Daha çabuk idrar tutabilme kabiliyetleri olur. 5-6 gün içerisinde sonda çıkartılabilmektedir. Cinsel hayata dönüş süresi diğer yöntemlere göre çok daha hızlı olmaktadır.