Prostat mesane kanseri; erkek bireylerde çok sık görülen kanser türlerinden birisi olup erkeklerin hayatı boyunca prostat kanserine yakalanma riski %15 ve %20’lerdedir.Yüksek oranlara rağmen bu kanser türüne bağlı olarak hasta bireyin ölüm oranlarının düşük seyretmesi tanısal testlerinin ve tedavi seçeneklerinin en mükemmel sonucu vermesiyle açıklanabilmektedir.
Düşük risk gösteren prostat kanserinde kansere bağlı olarak yaşam belirtisi oranı oldukça yüksektir. Buna yönelik olarak erken teşhis ve tedavinin öneminin kuvvetli bir göstergesi olduğunu öne sürebiliriz.
Prostat kanserin en tehlikeli nedeni olarak yaş faktörünü öne sürebiliriz. Erkek bireylerin yaşları arttıkça bu kanser çeşidine yakalanma riski de artmaktadır. Yapılan otopsi çalışmalarının ileri yaş düzeyindeki kişilerde prostat dokularında herhangi bir belirti vermemesine karşın %100’yakın değerlerde kanserin varlığı tespit edilmiştir. Başka bir önemli tehlike faktörü ise genetik ve kökendir.
Düşük evredeki prostat kanserlerinde genel olarak herhangi bir belirti görülmemektedir. Bu sebepte ötürü erken teşhis bu konularda oldukça önem arz etmektedir. Belirti gösteren hasta bireylerde sıklıkla görülen şikâyetler arasında; zorlu idrar yapma, idrar yaparken kanama, sık idrara çıkma, idrar yaparken yanma gibi sorunlar var olmaktadır.
Prostat Kanserinde Tanı Yöntemleri
Multiparametrik MR prostat mesane kanseri olmakta şüphe eden hasta bireylerde bu tanıyı destekleyen görüntüleme yöntemlerinden birisidir. Kanserli olan doku ve hücrelerdeki kanlanma ve artış gibi özellikleriyle sağlıklı dokularda değişik bir görüntüye sahiptir.
Mikroskopla türlü testler ve incelemeler yapmak için vücudun herhangi bir tarafında hücre ve doku parçası alınması ile yapılan işlemler biyopsi olarak adlandırılmaktadırlar. Prostatın değişik yerlerinden örnekler alınarak, herhangi bir kanserli hücre olup olmadığı tespit edilmektedir.
Standart biyopsiyle özel yansılanım ile birlikte, otomatik olarak biyopsi iğneleri ile yapılabilmektedir. Bu türde yapılan işlemler, genel olarak lokal sınırlı uyuşturmayla birlikte yapılabilmektedir. Buna yönelik olarak herhangi bir yatış teşkil etmemektedir. Herhangi bir şüphe sonucunda ise biyopsi tekrar yapılabilmektedir.
Ultrason füzyon biyopsisi yöntemiyle geçmişte çekilen multiparemetrik MR görüntüleri yansılanım cihazına aktarılma yöntemiyle tümörün tam olarak bulunduğu yer tespit edilebilmektedir.