Prostat kanseri şüpheniz olduğunda prostat kanserinde en iyi doktor arayışına girersiniz. Hekime başvurmadan önce kanseri ve belirtilerini iyi tanımanızda fayda olacaktır. Prostat kanseri Türkiye’de akciğer kanserinden sonra ikinci sıradadır. Dünya genelinde ölüm nedenleri arasında da dördüncü sırada yer almaktadır. Prostat kanseri genelde yavaş ilerleme eğilimdedir ve düşük riskli kanser grubundadır. Erken fark edilemeyen bu kanser türünün anlaşılması ve teşhis konması oldukça güçtür.
Hastalığın ilerlemesiyle beraber kendini gösterecek belirtiler arasında;
- Halsizlik, kansızlık,
- Kemik ağrıları,
- İdrar yollarının tıkanması,
- İdrar yapmada güçlük,
- Sık idrara çıkma,
- İdrar ya da menide kan,
- Ereksiyon sorunlarının yaşanması,
- Boşalma sırasında ağrı hissedilmesi,
- İstemsiz kilo kaybı gibi şeyler yer almaktadır.
Bu belirtiler insanın hayatını riske atabileceği için bu belirtiler hissedildiğinde hızla hekime başvurulmalıdır. Erkeklerin bu konuda dikkatli olması gerekmekte olup tedbiri elden bırakmamalılar. Düzenli aralıklarla prostat kanseri taraması yaptırmak erken tanı ve tedavi için son derece önem taşımaktadır. Çünkü prostat kanseri sıklıkla kemiğe sıçrama eğilimi gösterebilen bir kanser türüdür. Prostat kanserinin kesin nedeni uzmanlar tarafından bilinmese de genetik yani kalıtsal yollarla aktarılabileceği tahminler arasındadır. Genellikle prostat kanseri için risk faktörü ileri yaşlarda görülür.
Prostat Kanseri Tedavi Yöntemleri
Tedavi için prostat kanserinde en iyi doktor ve uzmanlar günümüzde her hastanede mevcuttur. Süreci son derece kaliteli ve siz uygun şekilde yöneteceklerdir. Prostat kanserinin tedavi seçenekleri kişiden kişiye göre değişkenlik göstermektedir. Tedavi seçenekleri arasında cerrahi, kemoterapi, radyoterapi, hormonel tedavi ya da bunların farklı kombinasyonları şeklinde tedavi oluşturulabilir buna en iyi doktorunuz karar verecektir.
Bu yöntemlerden en yaygını ise cerrahidir. Çünkü cerrahi kanserin tamamen çıkarılması yönündedir. Cerrahi işlem kanserden etkilenmiş prostat dokusunun alınmasıyla oluşur. Bu cerrahi operasyon açık ya da kapalı olarak yürütülebilir yine en doğru kararı mutlaka doktorunuz verecektir. Açık cerrahi ameliyatta karnın altından genişçe bir kesi açılarak dokulara ulaşmak hedeflenir. Kapalı operasyon ise küçük kesilerden vücut içine sokulan ufak cerrahi gereçlerle gerçekleştirilir. Her ikisi de hastalığın evresine uygun olmakla birlikte etkili olabilmektedir.