
Mesane kanseri ışın tedavisi yüksek düzeyde x ışınları kullanılarak kanser hücrelerini öldürmeyi amaçlayan bir tedavi biçimidir. İki tür ışın tedavisi yöntemi uygulanmaktadır. Bu tedavi işlemleri ise içten ışın tedavisi ve dıştan ışın tedavisidir. İçten ışın tedavisi yöntemi hasta bireyin yatışını gerektiren bu tür radyasyon tedavisi için, idrar yolundan mesaneye radyoaktif madde yerleştirilerek ya da karından kesi açılarak uygulama gerçekleştirilir. Dıştan uygulanan ışın tedavisi ise birkaç hafta boyunca hafta da birkaç gün hasta bireye ayakta uygulanan tedavidir. Yüksek enerji ışınları, vucüdun dışarısından kanserli kısma odaklanarak bu hücreleri meydandan kaldırır.
ışın tedavisi hastanede yatış gerektirmeyen ve 6 ve 8 hafta arasında işlem yapılan bir tedavi biçimidir. Tedavi evresinin içinde toplam 6000-7000 cGy ışın dozu verilmektedir. Hafta içleri hasta bireye her gün ortalama olarak 25-30 defa yapılan ışın uygulamasını kapsamaktadır.
Mesane kanseri tedavisi için uygulanan radyoterapinin yan etkileri genel olarak tedavi edilen bölümlerde meydana çıkar. Ateş, öksürük, ağrı ya da terleme durumlarında kesinlikle doktorunuza danışmanız gerekir. Işın tedavisinin bilinen en belirgin yan etkilerinden birkaçı; mesane kanserinde radyoterapisi kandaki alyuvarları etkileyerek hasta bireyin kendisini halsiz, yorgun ve iştahsız hissetmesine sebep olur.
Mesane Kanseri Tedavisi
Mesane kanseri ışın tedavisi esnasında bazı hasta bireylerde diş çürümeleri ile karşılaşılabilir. ışın tedavisi ağzın içerisinde yaralanmalara sebep olabilir. Işın tedavisi mesane kanseri için oldukça aktif olarak kullanılan uygulamalar arasında yer almaktadır. Hasta bireyin tedaviye uygun olup olmaması ürolog doktor tarafından belirlenirken hastalığın ilerleyiş evresi de ışın tedavisi için önemli bir unsurdur. Mesane kanseri kanserin çeşidine, biçimine metastaz durumuna, hasta bireyin genel sağlık durumuna tanısal testlerin sonuçlarına göre hastalığın derecesine ve evresine göre tedavi yöntemine karar verilmektedir. Mesanenin kas dokusuna kadar ilerlememiş olduğu saptanılan ve düşük seviyedeki rahatsızlıklarda sistoskopi ile birlikte yapılan TUR operasyonuyla kanserli doku alınabiliyor. Daha sonra ise doktor tarafından hastanın düzenli olarak kontrolleri yapılıyor Düzenli takip ve kontrol sayesinde, kanserin tekrarlama olması gibi durumunda hızlı müdahale etme imkânı sağlanılıyor.