
Frengi Hastalığı Nedir? Sifiliz hastalığı Nedir?
Frengi, Syphilis, sifilis yada sifiliz hastalığı nedir?: Frengi yada sifiliz hastalığı; genellikle cinsel temas yoluyla bulaşan bakteriyel bir enfeksiyondur, ve cinsel yolla bulaşan hastalık olarak ele alınmaktadır. Hastalık tipik olarak cinsel organlarda, rektumda veya ağızda şankr denilen ağrısız bir yara olarak başlari, bu yaralarla cilt veya mukoza zarı teması yoluyla kişiden kişiye yayılır.
Şankr Nedir: Genellikle cinsel temasla bulaştığından genital bölgede çıkar, ancak rektal bölgede, anüste, dilde, ağızda, dudakta, vücudun her yerinde görülen, ilk çıkan yaraya şankr denir. Şankr; ağrısız, sert, deriden kabarıktır, zamanla ülserleşir, ortası çukurlaşır, akıntılı hal alabilir.
İlk enfeksiyondan sonra, frengi bakterileri tekrar aktif hale gelmeden önce vücutta onlarca yıl hareketsiz ve gizli kalabilir. Erken frengi döneminde , bazen tek bir penisilin enjeksiyonu ile tedavi edilebilir. Tedavi edilmediğinde sifiliz kalbe, beyne veya diğer organlara ciddi şekilde zarar verebilir ve yaşamı tehdit edebilir. Ayrıca frengi anneden bebeğine doğumdan önce, doğum sırasında veya doğumdan sonra bulaşabilir.
Frengi Hastalığının Belirtileri Nelerdir?
Frengi yada sifiliz hastalığı aşamalar halinde gelişir ve belirtiler her aşamaya göre değişir. Ancak aşamalar birbiri ile çakışabilir ve belirtiler her zaman aynı sırada ortaya çıkmayabilir. Yıllarca herhangi bir belirti fark etmeden de sifiliz bulaşmış olabilir.
Birincil yada Primer Frengi Hastalığı: Frenginin ilk belirtisi, bakterinin vücuda girdiği noktada şankr veya Şankır adı verilen küçük bir yara veya yaralar şeklinde kendini gösterir. Şankr genellikle bakteriye maruziyetten yaklaşık iki-üç hafta sonra gelişir, genellikle ağrısız olduğu için kisi bunu fark etmeyebilir yada vajina veya rektum içinde gizli olabilir. Şankr üç ila altı hafta içinde kendi kendine iyileşir.
İkincil yada sekonder frengi hastalığı: Frenginin ilk belirtisi olan şankr iyileştikten sonra i birkaç hafta içinde, vücudun gövde kısmında başlayan ancak sonra avuç içlerini ve ayak tabanlarını da içine alan tüm vücudu kaplayan bir kızarıklık ortaya çıkabilir. Bu döküntü ve kızarıklık genellikle kaşıntılı değildir ve ağızda veya genital bölgede siğil benzeri yaralarla birlikte olabilir. Bazı hastalarda ayrıca saç dökülmesi, kas ağrıları, ateş, boğaz ağrısı ve şişmiş lenf düğümleri görülebilir. Bu belirtiler de şankr da olduğu gibi birkaç hafta içinde kaybolabilir ve bir yıl boyunca tekrar tekrar gelip gidebilir.
Gizli yada latent frengi hastalığı: İlk iki dönemde tedavi edilmeyen frengi hastalığı hiçbir belirtinin olmadığı ikincil aşamadan gizli (latent ) aşamaya geçer. Gizli aşama yıllarca sürebilir. Hiçbir belirti vermez hatta hiç geri dönmeyebilir veya hastalık üçüncü (tersiyer) aşamaya ilerleyebilir.
Üçüncül yada tersiyer frengi hastalığı: Tedavi görmemiş frengi yada sifiliz hastalığı hastaların yaklaşık %15-30'unda üçüncül frengi dönemi olarak bilinen komplikasyonlar gelişir. Bu geç aşamada hastalık beyne, sinirlere, gözlere, kalbe, kan damarlarına, karaciğere, kemiklere ve eklemlere zarar verebilmektedir. Bu problemler tedavi edilmemiş ilk orijinal hastalıktan yıllar sonra ortaya çıkabilir.
Nörosifiliz: Frengi herhangi bir aşamada sinir sistemine, gözlere ve beyne yayılabilir ve ciddi ölçüde zarar verebilir. Buna nörosifiliz denir
Doğumsal veya konjenital sifiliz: Frengili kadınlardan doğan bebeklere, kordon bağı(plasenta) yoluyla veya doğum sırasında bulaşabilir, buna konjenital veya doğumsal sifiliz denir.. Konjenital sifilizli bebeklerin çoğunda başlangıçta herhangi bir belirti pek görülmez, bazılarında avuç içlerinde ve ayak tabanlarında kızarıklık görülebilir. Daha sonraki dönemlerde sağırlık, diş şekil bozuklukları ve burun kemik ve kıkırdağının çöktüğü semer şeklinde burun görüntüsü görülebilir .Frengi ile doğan bebekler de çok erken doğabilir, doğumdan önce frengiye bağlı anne karnında ölebilir veya doğumdan sonra ölebilir.
Frengi Hastalığının Nedeni Nedir?
Frenginin yada sifilizin nedeni, sifiliz etkeni Treponema pallidum adlı bir bakteridir. Frenginin yayılmasının en bilinen yolu, cinsel temas sırasında hastalıklı kişinin şankr yarası ile temas etmektir. Bakteriler vücuda derideki veya mukoza zarlarındaki küçük kesikler, defektler veya sıyrıklar yoluyla girer. Frengi, birincil ve ikincil aşamalarında ve bazen erken latent dönemde bulaşıcıdır. Daha az da sifiliz öpüşme sırasında olduğu gibi aktif bir lezyonla doğrudan temas yoluyla yayılabilir. Ayrıca hamilelik veya doğum sırasında annelerden bebeklerine geçebilir. Frengi aynı tuvalet kullanma, küvet, giysi veya yemek kapları kullanılarak veya kapı kolları, yüzme havuzları veya jakuzilerden yayılamaz. Frengi bir kez tedavi edildikten sonra tekrar nüks etmez, ancak sifilizli biriyle temas ile tekrar tekrar bulaşabilir.
Frengi Hastalığına Yakalanma Risk faktörleri Nelerdir?
Şu durumlarda sifiliz yada frengi hastalığını kapma riski artmaktadır:
- Korunmasız cinsel temas
- Birden fazla partnerle cinsellik yaşama
- Erkek-erkeğe cinsel ilişki
- AIDS'e neden olan HIV virüsü mevcudiyeti
Frengi Hastalığının Yan Etkileri ve Komplikasyonları Nelerdir?
Frengi tedavi edilmediğinde, vücutta ciddi hasara yol açabilir, HIV enfeksiyonu riskini artırır ve hamilelik sırasında bebek açısında sorunlara neden olabilir.
Küçük şişlikler veya tümörler: Frenginin geç evresinde ciltte, kemiklerde, karaciğerde veya başka diğer organda şişlikler ve tümörler gelişebilir. Diş etlerinde görülen sişlik ve tümörler genellikle antibiyotik tedavisinden sonra kaybolur.
Nörolojik problemler: Frengi, sinir sistemi ile ilgili bir takım sorunlara neden olabilir, bu problemler şunlardır:
- Baş ağrısı
- Felç
- Menenjit
- İşitme kaybı
- Körlük dahil görme problemler, göz problemleri
- Bunama, demans
- Ağrı ve sıcaklık hissi kaybı
- Erkeklerde cinsel işlev bozukluğu
- İdrar Kaçırma
Kalp damar problemleri(Kardiyovasküler problemler): Frengi hastalığına bağlı ana damar olan aortun ve diğer kan damarlarında genişleme ve şişme görülebilir, ayrıca kalp kapakçıklarına da zarar verebilir.
AIDS/HIV enfeksiyonu: Frengi veya diğer cinsel yolla bulaşan hastalığı ve genital yarası olan kişilere HIV bulaşma riski normal insanlara göre tahmini olarak iki ila beş kat daha fazladır.
Hamilelik ve doğum komplikasyonları: Frengili hamilelerin bebeğe frengi bulaştırma bilmektedir. Doğumsal yani konjenital sifiliz, düşük yapma, doğumdan sonraki birkaç gün içinde veya doğum anında ölüm riskini büyük ölçüde artırır. Bu yüzden frenginin doğmamış çocuklar üzerindeki ölümcül etkileri nedeniyle, tüm hamile kadınlarda bu hastalık için rutin tarama testleri önerilmektedir.
Frengi Hastalığından Nasıl Korunabiliriz?
Frengi için bilinen bir aşı yoktur. Frenginin bulaşmasını önlemeye yardımcı olacak şu tedbirleri alabiliriz:
- Cinsel ilişkiden uzak durma veya tek eşli olma: Frengiden kaçınmanın tek kesin yolu seks yapmaktan kaçınmaktır. Bir sonraki en iyi seçenek, her iki partnerin de sadece birbirleriyle seks yaptığı ve hiçbir partnere bulaşmadığı tek eşli seks yapmaktır.
- Lateks prezervatif kullanımı: Prezervatifler, frengi kapma riskini eğer yaraları kapatıyorsa azaltabilir.
- Eğlence amaçlı uyuşturucudan kaçınma: Alkol veya diğer uyuşturucuların kötüye kullanımı muhakeme yeteneğini bozabilir ve güvenli olmayan cinselliğe giden yolu kolaylaştırabilir.
- Eşleri hastalıktan haberdar edilmesi: Sifilis yani frengi testi pozitif ise eşlerin bunu birine söylemesi haberdar etmesi önemlidir.
Frengi Hastalığı Nasıl Teşhis Edilir?
- Fizik muayene: Genital bölge muayenesinde ağrısız şankr yarasının olması tanı koydurucu olabilir
- Kan testleri: Frengi bakterisi vücuda girdikten sonra bu bakteriye karşı ürettiği antikorların ölçülmesi teşhis için kullanılmaktadır. Frengiye neden olan bakterilere karşı üretilen antikorlar yıllarca vücutta kalır, bu nedenle test mevcut veya geçmiş bir enfeksiyonu belirlemek için kullanılabilir. Günümüzde teşhis, serolojik temele dayanan nontreponemal (Rapid Plasma Reagin-RPR, Venereal Disease Research Laboratory-VDRL) ve treponemal (Floresan Treponema Antikor-FTA-ABS, Treponema Hemaglütinasyon-TPHA) testlerle koyulmaktadır. Bu testler arasında en spesifik (güvenilir) olanlar FTA Testi ve TPHA testi olarak bilinmektedir.
- Beyin omurilik sıvısı: Frenginin sinir sistemini etkileyip etkilemediğini belirlemek lomber ponksiyon yoluyla beyin omurilik sıvısı örneği alınması önerebilir.
Frengi Hastalığı Nasıl Tedavi Edilir?
İlaç tedavisi
Frengi erken evrelerinde teşhis edilirse tedavisi kolaydır. Tüm aşamalarda tercih edilen tedavi, frengiye neden olan bakteriye karşı oldukça etkili olan penisilindir. Penisiline karşı alerji durumunda, başka bir antibiyotik önerilebilir.
- Primer, sekonder veya erken evre latent sifiliz için önerilen tedavi, tek doz penisilin iğnesidir. Bir yıldan uzun süredir sifiliz mevcutsa ek doz penisilene ihtiyaç olabilir.
- Sifilizi olan hamile kadınlar ve doğumsal frengi için de önerilen tek tedavi penisilindir.
- Tedavi sırasında Jarisch-Herxheimer reaksiyonu olarak bilinen ateş, titreme, mide bulantısı, ağrı ve baş ağrısı gelişebilir. Bu reaksiyon genellikle bir günden fazla sürmez.
Frengi Hastalığında Nasıl Takip Edilir?
Penisilin tedavisinden sonra sonuçlardan emin olmak için periyodik kan testleri ve muayeneleri yapılmasında yara vardır. Kontrol şekli ve süresi sifilizin evresine bağlı olacaktır. Tedavi tamamlanana ve kan testleri enfeksiyonun iyileştiğini gösterene kadar yeni partnerlerle cinsel temastan kaçınmak gerekir. Yine bu hastalarda HIV/AIDS hastalığı için rutin test yapılmalıdır.