
Prostat Kanserinde Tedavisine Nasıl Karar Verilir?
Prostat kanseri erkeklerde görülen en sık kanser türüdür, ve erkeklerin ⅛’i hayatı boyunca klinik olarak prostat kanserine yakalanma olasılığı vardır. Aşikar hale gelmeyen ve tedavi edilmeyen prostat kanseri bunun 3-4 katı kadardır. Teşhis yöntemlerindeki gelişmeler ve beklenen yaşam süresinin artması teşhis konulan prostat kanseri sayısını artırmaktadır. Bu kadar yaygın olmasına rağmen çok öldürücü bir kanser değildir, ürologlar olarak tüm prostat kanserlerinin sadece ⅕’ini teşhis edebiliyoruz, teşhis edip tedavi takip ettiğimiz hastaların sadece ⅕’i prostat kanseri nedeniyle ölmektedir. Prostat kanserlerin büyük kısmı yavaş büyür ve prostat bezine sınırlıdır ve bazen tedavi gerekli olmazken, diğer bazı türleri vahşi ve agresiftir, ve hızla yayılabilirler. Genel olarak prostat kanserli hastalarda beklenen yaşam süresi nispeten uzundur ve bu süre teşhis ve tedavi koşularının gelişmesiyle artmaya da devam etmektedir.
Prostat kanseri teşhisi konan çoğu hasta için kanser henüz erken bir evrede iken teşhis edilir. Kanser henüz küçüktür ve prostat dışına yayılmamıştır. Bu hastalarda genellikle dikkate alınması gereken birkaç tedavi seçeneği vardır.Prostat kanseri olan her hastanın hemen tedavi edilmesi gerekmez. Prostat kanserli hastalarda tedavi seçenekleri diğer kanserlerde olduğu gibi çok standart değildir.
Tedavi kararı ve tedavi seçeneklerine karar verirken şunlar dikkate alınır:
-
Hastanın yaşına ve beklenen yaşam süresi,
-
Halen cinsel aktif olup olmaması,
-
Hayat kalitesini bozan başka hastalıkların olup olmaması,
-
Hastanın sosyo kültürel ve ekonomik seviyesi,
-
Prostat kanserinin evresine(TNM ve Grup evresi) ve kanserin azgınlık derecesi(Gleason skoru)
-
Mevcut teknik alt yapı,
-
Sigorta-SGK’nın ödeme koşulları
-
Tıbbi ekibin bilgi, beceri ve tecrübesi
Erken evre (henüz yayılmamış) prostat kanseriniz varsa, karar vermeden önce göz önünde bulundurmanız gereken birçok faktör vardır. Tedavinin olası yan etkilerinin, bazı ailevi ve kişisel sorunlara neden olma olasılığı gibi, sizi ne kadar etkileyeceğini düşünmelisiniz. Örneğin bazı hastalar, idrar kaçırma veya iktidarsızlık sertleşme sorunları gibi olası yan etkilerden olabildiğince etkilenmemek istemesi doğaldır ve tedaviyi olabildiğince ötelemek isteyebilir. Buna karşın bazı hastalar için bu tip yan etkileri pek dikkate almaz ve daha çok kanserin yok edilmesine odaklanabilir veya tercih edebilir, veya hem kanser kontrolü ve hemde hayat kalitesini düşmemesini beraberce isteyebilir.
Yaşlı, beklenen yaşam süresi nispeten 10 yılda az olan veya başka ciddi sağlık sorunları olan hastalarda; kanseri düşük dereceli-yavaş büyüyorsa, mevcut kanseri muhtemelen ölümünüze yol açmayacak ve mevcut ömrünü kısaltmayacaktır, ki buna klinik önemsiz kanserler diyoruz, bu hastalarda tedaviden kaçınmak, sadece kontrollerle yetinmek, kronik bir hastalık olarak düşünmek yararlı olabilir ve bu vasıftaki hastalarda idrar sorunları gibi bazı şikayetlere odaklanmak daha yararlı olabilir. Bu tip hastalarda kanser açısından sadece düzenli aralıklarla izlem (Bekle-Gör) veya aktif izlem yapmak yeterli olabilir. Böylece ışın tedavisi ve cerrahi gibi ciddi yan etkilere neden olması muhtemel tedavilerden kaçınılmış olur. İleri yaş her zaman tedavi seçeneklerinde belirleyici olmayabilir. Pek çok hasta 70 yaşında iyi bir zihinsel ve fiziksel sağlığa sahipken, bazı genç hastalar 70 yaş hastaları gibi zihinsel ve fiziksel olarak o kadar sağlıklı olmayabilir.
Daha genç ve sağlıklı bir prostat kanseri hastası iseniz, önerilen tedavi kanserden tamamen kurtulma şansı tanıyor, ve bu tedavinin olası idrar kaçırma ve iktidar bozukluğu gibi komplikasyonlarını kabulleniyor veya göz ardı ediyorsanız radikal bir cerrahi ve/veya diğer tedaviler yapılabilir ve önerilebilir. Ancak tıbbi ekip genelde bu vasıftaki hastalarda, hayat kalitesini düşünerek, daha çok fokal tedavi, brakiterapi ve/veya harici ışın tedavisini tercih etme eğilimindedirler. Zira bazı seçilmiş hasta gruplarında bu tedavilerle alınan sonuçlar ile daha radikal tedavilerde alınan sonuçların hemen hemen aynı olduğu gerçeği vardır. Bununla birlikte, her tedavi türünün dikkate alınması gereken riskleri ve yararları vardır.
Tedavi seçenekleri arasında seçim yapmak, son yıllarda daha yeni cerrahi tiplerinin (robotik cerrahi gibi) ve ışın tedavisi tedavisinin (proton ışını tedavisi gibi) kullanıma girmesiyle daha da karmaşık hale gelmiştir. Bu gelişmelerin büyük çoğunluğu prostat kanseri tedavisinde ve buna bağlı hayatta kalma sürelerini olumlu yönde etki ettiği görülmekte beraber daha uzun süreli sonuçlara ve karşılaştırılmalara ihtiyaç vardır. Bu yeni tedaviler de sadece özel ekipman ve eğitimli doktorların bulunduğu merkezlerde yapılabilir.
Tedavi kararlarında yardım almak
Prostat kanseri tedavisi gibi böylesine karmaşık bir konuda hastanın kendi başınıza karar vermesi çok zordur, bu yüzden mutlaka tıbbi ekipten veya bu hastalığı sahip başka hastalardan yardım almak önemli hale gelmektedir. Karar vermeden önce aileniz ve arkadaşlarınızla konuşmanın yararlı olduğunu belirtmek lazım. Bunu karşın her hastanın prostat kanseri özelliklerinin farklı olduğunu bilmek de önemlidir. Tanıdığınız bir hastanın belirli bir tedavi türü ile iyi (veya kötü) bir deneyim yaşamış olması, aynı şeyin sizin için de geçerli olacağı anlamına gelmez.
Ayrıca, birden fazla tıbbi ekipten görüş almak da yararlı olabilir, erken evre kanserlerde, ürologlar gibi cerrahi uzmanların ameliyatı tercih etmeleri ve radyasyon onkologlarının radyasyon tedavisine daha fazla yönelmeleri ve önermeleri doğaldır. Yeni tedavi türlerinde uzmanlaşan doktorların(robotik cerrahi vs) bu yeni tedavilerini önerme olasılığı daha yüksek olabilir. Her biriyle konuşmak size seçenekleriniz hakkında daha iyi bir bakış açısı sağlayabilir. Hatta birinci basamak doktorunuz hangi tedavinin sizin için doğru olabileceğini belirlemede yardımcı olabilir.
Tedaviye karar vermeden önce kendinize sormak isteyebileceğiniz bazı sorular şunlardır:
-
Daha fazla endişeniz olabileceği ve gelecekte daha sık takip randevularına ihtiyaç duyabileceğiniz anlamına gelse bile, tetikte bekleme veya aktif gözetim konusunda rahat olur musunuz?
-
Doktorunuzun tüm kanseri (ameliyat sonucunda) çıkarabildiğini hemen bilmeniz gerekiyor mu? Ya da bir süre (radyasyon tedavisinde olduğu gibi) tedavinin sonuçlarını bilmemek, ameliyat olmak zorunda olmamak anlamına mı geliyor?
-
Bazı avantajları olabilecek en yeni teknolojiyle (robotik cerrahi veya proton ışını radyasyon tedavisi gibi) gitmeyi mi tercih ediyorsunuz? Yoksa doktorların daha fazla deneyime sahip olabileceği daha iyi kanıtlanmış tedavileri mi tercih edersiniz?
-
Hangi potansiyel tedavi yan etkileri (idrar kaçırma, iktidarsızlık, bağırsak sorunları) sizi en çok üzebilir?
-
Tedavi veya iyileşme için harcanan zaman gibi konular sizin için ne kadar önemli?
-
İlk tedaviniz başarılı olmazsa, bu noktada seçenekleriniz neler olabilir?
Birçok hasta bunu çok stresli buluyor, tedavi seçenekleri arasında seçim yapmak zorunda olması ve “yanlış” olanı seçme olasılığı onları çok korkutur. Çoğu durumda, en iyi olan tek bir seçenek yoktur, bu nedenle zaman ayırıp hangi seçeneğin sizin için doğru olduğuna karar vermeniz önemlidir.
Daha Detaylı bilgi için link'i tıklayabilir veya Prostat kanseri başlıklı yazımı okuyabilirsiniz: https://www.hakkiperk.com/tr/hizmet/detay/210/prostat-kanseri