Çoğu zaman mesane kanserinin tedavisi için, tümörün ilk teşhis edildiği andaki klinik evresine göre planlama yapılmaktadır. Tümörün mesane duvarında ne kadar derine ilerlediği ve büyüdüğü ve mesanenin dışına yayılıp yayılmadığına göre evrelendirilir. Tümörün boyutu, kanser hücrelerinin derecesi ve bir hastanın genel sağlığı ve hastanın tercihleri gibi diğer faktörler de tedavi seçeneklerini etkilemektedir.
Evre 0: Ta mesane kanserinin tedavisi
Evre 0:Ta mesane kanseri, invaziv olmayan yüzeyel papiller karsinom (Ta) ve yassı-flat invaziv olmayan karsinoma in situ durumunu ifade eder. Her iki durumda, kanser sadece mesanenin iç yüzey yani mukoza tabakasındadır ve tabana yayılmamıştır. Mesane kanserinin bu erken evresinde transüretral rezeksiyon(TUR-MT)+Fulgurasyon(Yakma işlemi) ve ardından 4-24 saat içinde tek doz intravezikal kemoterapi tedavi ile tedavi edilir.
-Bazı Ta-Düşük dereceli hastalarda bu tedavi yeterli olmaktadır. Daha sonra izlem ve kontrol için her 3 ila 6 ayda bir sistoskopi planlanır.
-Diğer bazı düşük/orta dereceli (yavaş büyüyen) invazif olmayan papiller (Ta) tümörler için,ameliyattan birkaç hafta sonra başlamak üzere, 4-6 hafta süre ile haftada bir intravezikal kemoterapi yapılabilir. Nüks durumunda işlem tekrar edilir. Bazı hastalarda kanserin tekrarını önlemek için bir yıl boyunca üç ayda bir üç doz idame intravezikal kemoterapi devam ettirilir..
-Yüksek dereceli (hızlı büyüyen) invaziv olmayan papiller (Ta) tümörlerin tedaviden sonra tekrar etme olasılığı çok daha yüksektir ve ilerde progrese olma(evre atlama) potansiyeli vardır , bu nedenle ameliyattan(TUR-MT) sonra genellikle intravezikal BCG kullanılır. Ancak bu tür hastalarda intrakaviter tedaviden önce re-TUR-MT yani yeniden ameliyatla temizlenme ihtiyacı olabilir, özellikle ilk ameliyatta kas tabakası yok ve kas tabakasına yayılıp yayılmadığından emin olmadığımız hastalarda ikinci bir ameliyat gereklidir. İntrakaviter BCG tedavisi genellikle ameliyattan birkaç hafta sonra başlatılır ve haftada bir, 4-6 hafta boyunca sürdürülür. Yüksek dereceli kanserler için intravezikal BCG intrakaviter kemoterapi göre daha etkin görünmektedir. Tümör tekrarını önlemede hem de progresyonu (evre atlama) önlemede İntrakaviter BCG progresyonu önleyici katkısı olduğu kanıtlanan tek ilaç BCG dir. Bunun yanında intrakaviter BCG tedavisi daha fazla yan etkiye sahip olma eğilimindedir. 4-6 haftalık intrakaviter BCG tedavisi bazı olgularda idame tedavi gerekebilir ve her ay, 3 ayda bir veya 6 ayda bir 3-6 hafta/doz süre ile yapılabilir. Bu zaman aralıkları ve doz sayıları hastanın verdiği yanıta göre değişkenlikler gösterebilir, bazen klinikler arası farklılıklar ve farklı protokoller uygulanabilmektedir.
-Evre 0 mesane kanserlerinin nadiren daha kapsamlı cerrahi ile tedavi edilmesi gerekebilir. Kısmi veya tam sistektomi (mesanenin çıkarılması), tümörün çok büyük ve çok sayıda olması veya tedaviye rağmen kanser büyümeye devam ediyorsa (veya yayılıyor gibi göründüğünde), bu tür hastalarda daha radikal cerrahi gerekebilmektedir.
Evre 0: Karsinoma in sutu Tedavisi: Yassı-flat invaziv olmayan (Tis) tümörler için TUR-MT den sonra intravezikal BCG, en çok tercih edilen tedavi yöntemidir. Bu tümörlere sahip hastalar genellikle TUR-MT den birkaç hafta sonra başlayarak 4-6 haftalık intrakaviter BCG tedavisi önerilir. Bazı hastalara idame BCG tedavisinin her 3 ila 6 ayda bir tekrarlanması gerekebilir..
Tedavi sonrası takip ve izlem: Herhangi bir evre 0 mesane kanseri hastası tedaviden sonra, kanserin tekrarlama belirtilerini veya yeni oluşabilecek mesane tümörlerini taramak için en az birkaç yıl boyunca yaklaşık 3 ayda bir sistoskopi ile yakın takip etmek standart uygulamadır.
-Evre 0:Ta (non-invaziv papiller) mesane kanserli hastaların prognozu yani hastalığın gidişatı oldukça iyidir, bu hastalar tümüyle tedavi edilebilmektedir(kür şansı yüksektir). Uzun süreli takiplerde az da olsa , genellikle mesanede veya üriner sistemin diğer kısımlarında yine yüzeysel kanserler oluşabilir, ve bazen bu kanserler invaziv karakter kazanabilir ve daha radikal bir cerrahi ihtiyacı doğabilir.
-Evre 0: karsinoma in situ (düz-flat, invaziv olmayan) mesane kanseri için uzun vadeli prognoz yani hastalığın gidişatı , evre 0:Ta kanserleri kadar iyi değildir. Bu kanserlerin tekrarlama riski çok daha yüksektir ve mesanenin daha derin katmanlarına doğru büyüyen yani progresyon gösteren veya diğer dokulara yayılan daha ciddi bir kanser olarak relaps-nüks edebilir.
Evre I:T1 mesane kanserinin tedavisi:
Evre I:T1 mesane kanserleri, mesane duvarının iç cidarının-mukozanın hemen altına bağ dokusu katmanına doğru büyümüş, ancak kas katmanına ulaşmamıştır.
Transüretral rezeksiyon (TUR-MT)+Fulgurasyon(Yakma işlemi) yine tedavinin ilk basamağını oluşturmaktadır. Bu evreI:T1 mesane kanserleri özellikle yüksek dereceli tümörlerde tekrarlama-nüks ve progresyon(evre atlama olasılığı Evre 0 tümörlere göre oldukça yüksektir, bu tür hastalığın daha derinlere yayılma olasılığına karşı ilk ameliyat ne kadar iyi yapılırsa yapılsın ameliyattan 2-3 hafta sonra tekrar aynı ameliyatı (reTUR-MT) yapma ihtiyacı vardır. ikinci ameliyattan sonra yeniden evreleme yapılır ve bundan sonra gerekli tedavi ve takip planlaması yapılır. İkinci ameliyattan(Tümörün tamamen temizlendiğinden emin olunursa) sonra birkaç hafta sonra intravezikal BCG tercih edilir veya BCG bir nedenle verilemeyen hastalarda da intravezikal kemoterapi verilir.
Çok nadiren de çok seçilmiş hastalarda, T1 ancak düşük dereceli bir tümörü varsa, ameliyattan sonra kural olan tek doz intrakaviter kemoterapi sonrası sadece takip önerilebilir.
Tümörün tam çıkarılamadığı olgularda tedavi seçenekleri; intravezikal BCG, kısmi veya radikal sistektomi dir. Bunun kararında tümörün derecesi oldukça belirleyici olmaktadır, kanser yüksek dereceli ise, tümör 2’de fazla odakta veya tümör çok büyükse, direkt radikal sistektomi önerilebilir. Sistektomi için yeterince sağlıklı olmayan hastalar için radyasyon tedavisi (genellikle kemoterapi ile birlikte) bir seçenek olabilir, ancak başarı şansı sistektomi kadar değildir.
Evre II:T2 mesane kanserinin tedavisi:
Bu kanserler, mesane duvarının kas tabakasına yayılmış(T2a:yüzeyel Kas, yarısına ve T2b: tüm kas tabakasına yayılması), ancak daha ötesine geçmemiş mesane kanserini ifade eder.
Transüretral rezeksiyon (TUR-MT) yine bu grup hastalar için birinci basamak tedaviyi oluşturmaktadır. Ancak bu girişim evre II hastalar için yeterli değildir ve ek tedavi ihtiyacı vardır. Bu ameliyat daha çok kanserin teşhis ve yaygınlık derecesini ortaya çıkaracak yeterli doku elde etmek içindir.
Kanserin adale tabakasını invaze ettiği bu evre hastalarda radikal sistektomi (mesanenin çıkarılması) standart tedavidir. Sistektomi ile beraber mesaneye komşu lenf düğümleri de çıkarılır. Çok seçilmiş hastalarda mesanenin sadece kanserli kısmının alındığı bir tedavi şekli de vardır, buna kısmi-parsiyel sistektomi denir. Ancak bu sadece az sayıda hasta kısmi sistektomi şartlarını sağlar.
Radikal sistektomi öncesi , kemoterapi(neoadjuvan) verilmesi kas invaziv hastalar, hastalara daha fazla sağkalım(Hayatta kalma süresi) sağladığı saptanmıştır, bazı olgularda sistektomi sonrası patoloji sonucuna göre kemoterapi(Adjuvan) ihtiyacı olabilir.için almak için yeterince iyi olmayan kişiler için tek tedavi olabilir. Ancak ameliyat öncesi kemoterapi verildiğinde radikal ameliyat gecikir. Eğer kemoterapi etkili olur ve tümörü küçültürse bu istenen bir sonuçtur, bazı hastalarda kemoterapi etkili olmamaktadır(%15-20), bu durumda kemoterapi verilirken bu zaman kaybı hastanın aleyhine bir durumdur, kemoterapinin yan ekileri ayrıca hastanın ameliyat performansını düşürmektedir.
Ameliyat sonrası patolojik incelemede lenf düğümlerinde metastaz saptanırsa radyasyona ihtiyaç duyulabilir. Bu hastalar için ameliyat öncesi KT almadı ise diğer bir seçenek adjuvan kemoterapidir.
Bazı ciddi sağlık sorunları nedeniyle ameliyat olamayan ve biraz da hastanın tercihini de göz önüne alarak multimodal bir tedavi yöntemi tercih edilebilir. Bu tedavi modelinde; ikinci (ve çok daha kapsamlı) bir transüretral rezeksiyona (TUR-MT), ardından kemo-radyoterapi ve takiben tekrar kemoterapi yer alır. Bu sayede hastaların mesanelsi korunmuş olur, ancak sonuçları sistektomi kadar iyi olmadığı,çok net ve bir fikir birliği olmasa bile, akılda tutmak gerekir. Belki seçilmiş bazı hasta gruplarında bir tedavi seçeneği olarak hastalara sunulabilir. Bu tedavi modalitesi uygulanan hastalarda kontrol ve izlemleri çok daha dikkatli yapmakta fayda var. Bazı uzmanlar kemoterapi ve radyasyon tedavisi sırasında tekrar sistoskopi ve biyopsi yapılmasını önermektedir. Tedavi altındayken yapılan sistoskopi ve biyopside kanser saptanırsa bulunursa radikal sistektomi kaçınılmaz olacaktır.
Evre III mesane kanserinin tedavisi
Evre III:T3 Bu kanserler mesanenin dışına (T3) ulaşmış ve komşu dokulara veya organlara (T4) ve / veya lenf düğümlerine yayılmış/metastaz yapmış (N1, N2 veya N3) olabilir. Ancak vücudun uzak bölgelerine yayılmamışlardır.
Transüretral rezeksiyon (TUR-MT) yine bu grup hastalarda da ilk basamak girişimdir, bu tedaviden ziyade doku teşhisi ve yayılım derecesi ve kanserin derecesini saptamak için yapılır. Bu hastalarda ameliyat öncesi kemoterapi ve ardından radikal sistektomi (mesanenin ve yakındaki lenf düğümlerinin çıkarılması) standart tedavidir. Kısmi sistektomi, nadiren evre III kanserler için bir seçenektir.
Ameliyattan önce kemoterapi ( (radyoterapili veya radyoterapisiz) ile tümörü küçültülebilir ki bu ameliyatı kolaylaştırır, ayrıca vücudun diğer bölgelerine yayılmış olması muhtemel kanser hücrelerini yok eder. Ameliyat öncesi yapılan kemoterapi sağkalımı(daha fazla hayatta kalma süresi) artırdığı saptanmıştır. Mesane dışına yayılmış Evre IV:T4 tümörleri için de bu tedavi sağ kalım açısından yararı belirlenmiştir. Eğer kemoterapi etkili olur ve tümörü küçültürse bu istenen bir sonuçtur, bazı hastalarda kemoterapi etkili olmamaktadır(%15-20), bu durumda kemoterapi verilirken bu zaman kaybı hastanın aleyhine bir durumdur, kemoterapinin yan ekileri ayrıca hastanın ameliyat performansını düşürmektedir.Bunun yanında bazen kemoterapi o kadar etkili olur ki , radikal bir cerrahi yerine intravezikal tedavi veya radyoterapi ve kemoterapi ile devam edilebilir.
Bazı hastalarda kemoterapi ameliyat sonrasına ertelenebilir. Sistektomi sonrası verilen kemoterapi, hastaların hastaların kansersiz sağkalımı artırdığı saptanırken, şu ana kadar genel sağkalıma (daha fazla hayatta kalma süresi)ykatkısı olduğu net değildir. Bölgesel lenf düğümlerinde metastaz saptanırsa ameliyattan sonra radyoterapiye ihtiyaç duyulabilir. Diğer bir seçenek de eğer ameliyat öncesi almadı ise kemoterapi dir.
Tek, küçük evre III:T3 bazı hastalar için diğer bir seçenek de, ikinci (ve daha kapsamlı) transüretral rezeksiyon (TUR-MT) ve ardından kemoterapi ve radyoterapi kombinasyonu ile tedavi edilebilir. Sistoskopi takiplerinde tümör saptanırsa radikal sistektomi gerekebilir.
Bazı ciddi sağlık sorunları nedeniyle ameliyat olamayan hastalarda tedavi seçenekleri TUR-MT, intravezikal tedavi, radyoterapi, kemoterapi, immünoterapi veya bunların bazı kombinasyonlarını içeren tedavi protokolleri gündeme gelebilir.
Evre IV mesane kanserinin tedavisi
Evre IV:T4 de tümör pelvik veya karın duvarına (T4b) ilerlemiş, bölgesel lenf düğümlerine (herhangi bir N) yayılmış ve / veya vücudun uzak bölge ve organlarına (M1) yayılmış olabilir. Evre IV kanserleri tamamen tedavi etmek neredeyse imkansızdır.
Tümör vücudun uzak bölgelerine ve organlarına yayılmamışsa (M0) kemoterapi (radyoterapili veya radyoterapisiz), genellikle ilk tedavi seçeneğidir. Kemoterapiden sonra yapılan taramalarda metastaz alanlarında tümör saptanmazsa radyoterapili veya radyoterapisiz kemoterapi veya radikal sistektomi tedavi seçeneklerinden biri tercih edilir. Ancak tümör sebat ediyorsa radyoterapili veya radyoterapisiz kemoterapi, başka bir kemoterapi rejimine geçiş, immünoterapi protokolleri önerilebilir veya radikal sistektomi önerilebilir.
Kemoterapi (radyoterapili veya radyoterapisiz) tümörün vücudun uzak bölgelerine yayıldığın M1 hastalarda ilk tedavi seçeneğidir. Bu tedaviden sonra hasta yeniden değerlendirilir. Metastazlar yok edilmişse, mesaneye bir radyasyon desteği verilebilir veya radikal sistektomi yapılabilir. Hala kanser yükü kaldı ise seçenekler yeniden kemoterapi ve/veya radyoterapi yada tek başına immünoterpidir.
Bu grup hastalarda sistektomi, kemoterapi ve radyoterapiye rağmen çoğu zaman tümör tam olarak temizlenemez; bu nedenle tedavide, genellikle tümörün büyümesini ve yayılmasını yavaşlatmak ve insanların mümkün olduğunca daha uzun yaşaması sağlamak ve daha iyi hissetmesine yardımcı olmak amaçlanır. Ameliyat bir tedavi seçeneği ise , ameliyatla neyin hedeflendiğini anlamak önemlidir - bu tümörün tedavisi nispeten iyileştirmeye çalışmak, hastanın daha uzun yaşamasına yardımcı olmak, tümörden kaynaklanan şikayetleri önlemeye veya hafifletmeye yardımcı olmak olabilir.
Herhangi bir nedenden dolayı kemoterapi alamayan hastalara radyasyon tedavisi veya immünoterapi önerilebilir. Bazen ciddi böbrek hasarına neden olabilecek bir idrar akışını engelleyen darlık veya tıkanıklığı önlemek veya hafifletmek için sistektomi yapmadan basit bir diversion yapılabilir(rekonstrüktif cerrahi).
İlerleyen veya tekrarlayan mesane kanserinin tedavisi
Tedavi sırasında kanser büyümeye devam ederse (ilerlerse) veya tedaviden sonra tekrarlarsa, tedavi seçenekleri kanserin nerede ve ne kadar yayıldığına, hangi tedavilerin kullanıldığına ve hastanın genel sağlığına ve daha fazla tedavi isteğine bağlı olacaktır. Bu grup hastalarda sunulacak tedavide neyin amaçlandığını anlamak önemlidir. Bu tümörü tedavi etmek, büyümesini yavaşlatmaya veya semptomları hafifletmeye yardımcı olmak olabilir. Bu durumda tedavinin amacının yanı sıra olası faydaları ve riskleri anlamak önemlidir.
Örneğin, invaziv olmayan-yüzeyel mesane kanseri cerrahi ve intrakaviter tedaviye rağmen sıklıkla tekrarlar. Bu orijinal kanser ile aynı alanda veya mesanenin diğer kısımlarında olabilir. Bu tümörler genellikle orjinal tümörle aynı şekilde tedavi edilir. Ancak kanser nüksü devam ederse, radikal sistektomi (mesanenin çıkarılması) gerekebilir. İntrakaviter BCG tedavisine rağmen büyümeye-üremeye devam eden tümörlerde, sistektominin bir nedenle seçenek olmadığı bazı invaziv olmayan tümörler için, immün chechpoint inhibitörü Pbrz ile immünoterapi önerilebilir.
Vücudun uzak bölgelerinde nükseden kanserlerin ameliyatla çıkarılması daha zor olabilir ve kemoterapi, immünoterapi, hedefe yönelik tedavi veya radyoterapi tedavisi gibi tedavilere ihtiyaç duyulabilir.
Standart tedavilerin artık kanseri kontrol etmediği anlaşılan noktada, hasta tedaviye devam etmek istiyorsa, yeni denenen mesane kanseri tedavilerinin klinik çalışmalarına katılması önerilebilir. Bunlar her zaman her hasta için en iyi seçenek olmasa da, hem mevcut hastalara hem de gelecekteki hastalara fayda sağlayabilir.
Yüzeyel Mesane Kanserinde(Evre Ta, T1 ve karsinoma in situ-CIS) Risk Gruplarına Göre tedavi Özeti
Düşük riskli tümörler: Birincil(Primer) tümör, tek lezyon, Ta, G1(düşük dereceli), 3cm’den küçük, CIS eşlik etmiyor
Tedavi: TUR-MT hemen sonrası tek doz intravezikal kemoterapi uygulaması.
Orta risk tümörler: Düşük ve yüksek risk tümörler arasındaki tüm yüzeyel tümörleri kapsar. Yılda bir veya hiç nüks gözlenmeyen hastalar, ve TUR-MT den hemen sonra intrakaviter kemoterapi almış hastalar bu kapsama girer.
Tedavi:. Tüm hastalarda ya bir yıllık tam doz BCG tedavisi (indüksiyon artı indüksiyon artı 3, 6 ve 12 ayda 3’er haftalık intrakaviter BCG ) ya da bir yıl süreyle kemoterapi (indüksiyon artı 3, 6 ve 12 ayda 3’er haftalık intrakaviter kemoterapi, standart bir protokol henüz yok).
Yüksek riskli tümörler: Tüm evre T1 tümörler, tüm Yüksek dereceli tümörler(Derece:3), CIS, ve çok sayıda tümörü olan-sık tekrarlayan(yılda birden çok)-3cm'den büyük-evre Ta-düşük/orta derece(derece 1-2) tümörler bu kapsama girer.
Tedavi: 1-3 yıl boyunca intravezikal tam doz BCG instilasyonları(indüksiyon artı 3, 6 ve 12 ayda 3’er haftalık intrakaviter BCG ve devamı hastaya göre belirlenir) veya radikal sistektomi önerilebilir.
En yüksek riskli tümörlerin alt grubu: Evre T1 ve yüksek dereceli(Derece 3) tümöre eşlik eden CIS lezyonu, çok sayıda ve/veya büyük hacimli ve/veya tekrarlayan T1 ve yüksek dereceli tümör tümör, prostatik üretrada CIS’nun eşlik ettiği T1 ve yüksek dereceli tümörler, ürotelyal karsinomun bazı varyant histolojisi formları ve lenfovasküler invazyon gösteren tümörler bu kapsama girer.
Tedavi: Birinci planda Radikal sistektomi düşünülmelidir. Bunu istamayaen veya uygun olmayan hastalara intravezikal tam doz BCG instilasyonlarını bir ila üç yıl boyunca idama ettirilir.