Hidrosel Nedir? Su Fıtığı Nedir?
Erkek üreme organı testis çift tabakalı zar biçiminde koruyucu bir kılıf ile sarılıdır. Bu iki tabaka arasında bir miktar sıvı bulunur. Hidrosel, testisleri çevreleyen kılıfların arasında normalden daha çok sıvı bulunması durumudur. Halk arasında torbaların şişmesi, su toplaması, su fıtığı olarak da ifade edilmektedir. Normalde testis ile bu zarlar arasında, testisin kayganlığını sağlamak için 0,5-1 ml. sıvı bulunurken hidrosel oluşumunda bu miktar 100–200 ml. hatta bazen çok daha fazla hacimlere ulaşabilir.
Hidrosel nedeni:Hidrosel, hem erişkin yaşta hem de çocukluk döneminde görülebilmektedir. Çocuklardaki sebep, çoğunlukla karın iç zarı ile testisi saran yapraklar arasında bulunan ve doğumdan sonra kendiliğinden kapanan kanalın (processus vaginalis) kapanmamasıdır. Çocuklar genellikle 2 yaşına kadar bu rahatsızlıktan kasık bağının kendiliğinden kapanması sonucu kurtulurlar. İki yaş sonrası bu durumun kendinden düzelme şansı yoktur ve operasyon ile bu bağın kapatılması gereklidir. Kapatılmazsa ileriki yaşlarda hidrosel daha da büyüyebilir ve hatta içine barsaklar da dahil olup fıtık haline dönüşebilir.
Erişkinlerde ise neden ortaya çıktığı tam bilinmemektedir. Bununla birlikte; testisin kendi etrafında dönmesi ile kanlanmasının ve lenfatik drenajının bozulması (testis torsiyonu), testis iltihabı, testis travması ve testis tümörleri gibi hastalıkların bir belirtisi olarak da ortaya çıkabilmektedir. Bu hastalıklarda hidrosel hızlı bir şekilde ortaya çıkmaktadır. Ayrıca inguinal varikoselektomi ve kasık fıtığı operasyonları sonrasında testis lenfatik drenajının bozulmasına bağlı da nadiren hidrosel gelişebilmektedir.
Hidrosel Tipleri:
1-Konjenital – Doğumsal Hidrosel: Anne karnında testis karın içi yerleşimlidir. Gebeliğin 14. haftasından itibaren karnın alt bölgelerine doğru ilerler ve sonrasında skrotum denen testis torbasına iner. Bu iniş sırasında birlikte sürüklenen karın zarı (periton) bir eldiven parmağı tarzında skrotuma kadar testisle birlikte iner. Doğumdan bir süre sonra bu kesecik kapanarak ipliksi bir yapı halini alır, bu kesecik kapanmaz ise karın içi sıvısı bu açıklıktan geçerek testis etrafında skrotumda birikir ve şişliğe neden olur bu oluşan durum hidrosel olarak adlandırılır, eğer açıklık büyükse karın içi organlar buradan sarkarak fıtık oluşturabilir. Doğumsal hidrosel, yeni doğan erkeklerin ortalama % 6′sında görülür.
Yenidoğan çağında 2 çeşit hidrosel izlenir;
- Komünikan – İlişkili Hidrosel: Skrotuma inen karın zarının tamamen açık olması.
- Komünikan Olmayan Tip Hidrosel: Skrotuma bu zarın karın tarafında olan kısmının normal olmayan şekilde kapanması ve peritoneal sıvının skrotum içersinde hapsolması.
2-Edinsel – Erişkin Hidrosel: Hidrosel, erişkin erkeklerin yaklaşık % 1’inde ve genellikle 40 yaşın üzerinde görülür. Erişkin erkeklerde ve daha yaşlılarda skrotumun maruz kaldığı travma, testis iltihabı hastalıkları, testis tümörleri, varikosel, kasık fıtığı ameliyatları ve radyoterapi sonrası gibi nedenler ile hidrosel oluşabilir. Böbrek nakli olan hastaların yüzde 70’inde tek taraflı hidrosel oluşur.
Tanı:
HidroselHidrosel, genellikle fizik muayene ile kolayca teşhis edilir. Muayene sırasında torbalara ışık tutulursa içinde sıvı olan torbanın ışığı geçirdiği (transillüminasyon) görülür. Işık geçirgenliği, kitlenin sıvı ile dolu olduğunun göstergesidir. Ancak testis tümörü gibi altta yatan olası nedenleri araştırmak için skrotal ultrasonografi ile tanıyı kesinleştirmek gerekir. Çabuk yapılabilen ve nispeten ucuz olan ultrasonografi incelemesinde iyi sınırlı, hipoekoik, düzgün konturlu, posterior akustik gölgelenme veren kistik kitle olarak tanımlanır. Tanı için başka tetkiklere gereksinim duyulmaz, bununla birlikte ultrasonografi incelemesinde şüpheli bulgular varsa gerçek tanıyı koymak için manyetik rezonans görüntüleme tetkiki yapılabilir.
Hidrosel Ne Zaman Tedavi Edilmelidir?: Erkek çocukların bezleri değiştirilirken annelerin en sık dikkat ettiği şey çocuğun torbasıdır. Bebeklerde hidrosel – su fıtığı tedavisinde 2 yaşa kadar beklenip düzelme olmazsa ameliyat yapılması gerekir. Bazı durumlarda ameliyat kararı hidroselin durumuna göre ve testise hasar verip vermemesine göre daha erkene alınabilir.
Hidrosel Tedavisi
Çocukluk çağında görülen fıtıksız hidrosellerde tedavi için 2 yaşına kadar beklenir. Bu sürede düzelme olmazsa cerrahi olarak düzeltilir. Fıtık ile beraber görülen hidroseller ise, tanı konulduğu anda cerrahi olarak düzeltilmelidir. Hidrosel, genel olarak herhangi bir tehlike teşkil etmez. Çeşitli durumlarda kendi kendine ortadan kaybolabilir. Tedavi esnasında, iğne yardımı ile sıvının boşaltılması veya ameliyat seçenekleri uygulanır. İğne ile sıvının boşaltılması, daha sonra hastalığın yeniden tekrar etmesini engellemez. Ameliyat seçeneğinde hem sıvı boşaltılır, hem de fıtık ameliyatında olduğu gibi torbalar ile karın arasında bulunan açıklık onarılır. Çocuklarda kendi kendine ortadan kaybolma ihtimali yüksek olduğu için, genellikle 1 yaşından küçük olan çocuklarda ameliyatın gerçekleştirilmesi pek tavsiye edilmez. Hidrosel ile beraber fıtığın bulunması halinde, ağrı çok ise acil ameliyat edilmesi gerekebilir. Ameliyat yarım saate yakın sürer. Hidrosel kesesinin ayrılması sırasında mikrocerrahi teknikler kullanılarak çocuğun testis damarlarına ve sperm kanalına özellikle zarardan kaçınılır. Küçük bir pansuman ile çocuk evine aynı gün gider ve 48 saat sonra duş alması istenir.
Erişkin hidrosel tedavisi için uygulanan cerrahi işlem yaklaşık 30-60 dakika arasındadır. İşlem sonrası torbaya dren yerleştirilir ve genellikle 24-48 saat hasta gözlem altına alınır. Dren alındıktan sonra hasta taburcu edilir. Hidrosel tedavisi sonrası hastanın evde birkaç gün dinlenmesi önerilir. 7 gün içinde hastanın dikişleri erir ve banyo yapabilecek hale gelir. Torbanın yukarı kalkmasını destekleyen özel külotların 7 gün boyunca devamlı giyilmesi önerilir. Cerrahi işlemden sonraki ilk hafta genellikle ağrı kesici, antibiyotik ve antiinflamatuar ilaç tedavisi uygulanır. Hasta, operasyondan iki hafta sonra hasta cinsel ilişki yaşayabilir ve dört hafta sonra spor aktivitelerine katılabilir.
Hidrosel tedavisi sonrası nelere dikkat edilmelidir?: Uygulanan tedavi ve anestezi tipine göre değişkenlik göstermekle birlikte hidrosel tedavisi sonrası genelde evde birkaç günlük dinlenme sonrası günlük işler yapılabilmektedir. Cilt için vücut tarafından emilen dikiş materyali kullanıldığından yaklaşık yedi gün sonra dikişler kendiliğinden erir, bu nedenle dikiş aldırmak gerekmez ve bu süre sonunda banyo yapılabilmektedir. Operasyon sonrası torbanın yukarıya kaldırılıp desteklenmesi için hastaya genellikle süspansuar külot giydirilir ve bu külotun en az bir hafta devamlı giyilmesi tavsiye edilmektedir.
Genellikle operasyon sonrası bir hafta koruyucu antibiyotik, ağrı ve inflamasyon için analjezik-antiinflamatuar ilaç tedavisi verilir ve hastanın bunları ağızdan kullanması önerilmektedir. Operasyondan 7–10 gün sonra yara yeri iyileşmesi ve enfeksiyon açısından kontrole çağırılmaktadır. Dokuların tam iyileşmesi ve torbalardaki şişliğin normal hale gelmesi 1-2 ayı bulmaktadır. Yaklaşık iki hafta sonra cinsel ilişki aktivasyonuna ve dört hafta sonra ağır iş yaşamına ve spor aktivitelerine izin verilmektedir. 3 ay sonrada genel kontrole gelinmesi önerilmektedir. Daha sonra tedavi sonrası rutin bir izleme gerek yoktur.
Spermatosel Nedir?
Spermatosel; içinde sütümsü renkte sıvı bir madde bulunan kese şeklindeki bir oluşumdur. İçindeki sıvıda sperm bulunabildiği için “spermatik kist” olarak da adlandırılmaktadır. Testisten ayrı, testisin üst kutbuna komşu “epididim” adı verilen sperm taşıyıcı kanalda yerleşim göstermektedir. Erişkinlerde yapılan skrotal ultrasonografi uygulamalarında yüzde 30’lara varan oranda saptanabilmektedir.
Spermatoselin nedeni: İnsanda oluşma nedeni, kesin olarak bilinmemektedir. Nedeni ve oluşum mekanizması yalnızca farelerde araştırılmış olup, yaşlanmanın etkisiyle testisten çıkan sperm taşıyıcı kanalların ölü sperm hücreleri ile bu kanalların içini döşeyen hücrelerle tıkanması sonucunda oluştuğu öne sürülmektedir.
Spermatoselin Belirtileri ve Doğal Seyri: Sık görülmelerine rağmen, nispeten küçük olan boyutları ve kist sıvılarının mikrop öldürücü özellik göstermesi nedeniyle yıllar boyu ağrı ve iltihap gibi hiçbir belirti göstermeden kalabilmektedir. Kist çapı genellikle 1–2 cm.den küçüktür. Hiç büyümeden aynı boyutta kalabildiği gibi zamanla büyüyerek torbada ele gelen kitle ve nadiren de ağrı şikâyetine yol açabilmektedir. Kistler iyi huyludur, kansere dönüşmez ve yaşla birlikte görülme sıklığı artmaktadır. Erkek faktörüne bağlı çocuk sahibi olamayan (infertil) kişilerde saptanan spermatoselin içeriğinden elde edilen sperm, üremeye yardımcı tedavi yöntemlerinde kullanılabilmektedir.
Tanı: Yavaş büyüyen, ağrısız kitle öyküsü ve fizik muayene ile tanı koymak genelde mümkündür. Hastalar bazen kendi kendilerine elle kitleyi hissedebilmektedir. Fizik muayenede spermatosel testisten ayrı, hareketli, yumuşak bir kitle olarak ele gelir ve transilluminasyon (ışık geçirgenliği) verir. Işık geçirgenliği, kitlenin sıvı ile dolu olduğunun göstergesidir. Genellikle tek görülürken bazen birden fazla sayıda kist de olabilmektedir. Fizik muayeneye ek olarak skrotal ultrasonografi tetkiki ile tanı doğrulanabilmektedir. Çabuk yapılabilen ve nispeten ucuz olan ultrasonografi incelemesinde iyi sınırlı, hipoekoik, düzgün konturlu, posterior akustik gölgelenme veren kistik kitle olarak tanımlanmaktadır. Tanı için başka tetkiklere gereksinim duyulmamakta, bununla birlikte ultrasonografi incelemesinde şüpheli bulgular varsa gerçek tanıyı koymak için manyetik rezonans görüntüleme tetkiki yapılabilmektedir.
Spermatosel Tedavisi: Küçük ve herhangi bir şikâyete neden olmayan spermatosellerin tedavi edilmesine gerek yoktur. Ağrı yakınması olan hastalara ağrı kesici ilaçlar verilebilir fakat bu ilaçlar kistleri ortadan kaldırmaz, sadece ağrıyı azaltmaya yönelik bir tedavidir. Ele gelen kitle, kozmetik görünüm bozukluğu ve ağrı gibi yakınmalara neden olan kistlerin cerrahi olarak çıkarılması önerilmektedir. Tanısal ve tedavi amaçlı iğneyle boşaltma ve ardından kist içine ilaç verilmesinin (skleroterapi) spermatosel tedavisinde iltihap ve tekrarlama riski nedeniyle bir değeri bulunmamaktadır. Ameliyat ile kasıktan veya torba üzerinden yapılan cerrahi bir kesi ile epididim ve vaz deferens denilen sperm taşıyıcı kanallara zarar vermeden spermatosel çıkartılmaktadır. Operasyon ile ilgili komplikasyonları azaltmak için mikro-cerrahi yöntemler (operasyon mikroskobu, görüntü büyütücü özel gözlükler) kullanılması gerekmektedir. Operasyon lokal, genel, bölgesel (spinal veya epidural) anestezi altında uygulanabilmektedir.
Spermatosel Tedavisinin Komplikasyonları: Spermatosel tedavisinin önemli komplikasyonları; hidrosel (testis etrafında sıvı toplanması), epididim ve vaz deferensin yaralanması, ameliyat bölgesinde ödem, kızarıklık ve yara enfeksiyonu gelişmesidir. Yine testis ve testisi besleyen damarlar hasar görebilir, bu durum testis iltihabı ve testisin küçülmesine neden olabilmektedir. Torba içinde kan pıhtısı birikebilir. Bu durum torba içinde şişliğe ve ağrıya neden olabilir. Komplikasyon gelişmesi durumunda ek bir cerrahi girişim gerekebilmektedir. Hastalığın tekrar oluşması kistin tam olmayan çıkarılmasına bağlı olabileceği gibi, gözle görülemeyen mikroskobik boyuttaki kistlerin zamanla büyümesi sonucunda görülebilmektedir.
Ayrıca operasyon sırasında uygulanan anestezi tipine göre (genel, bölgesel, lokal) ek bazı riskler bulunmaktadır. Lokal anestezik maddelere karşı alerji, yüksek doza bağlı konvülsiyon, kalp ritim bozukluğu, tansiyon düşmesi ve şuur kaybı, ağız ve dil çevresinde uyuşma ve kulak çınlamaları gözlenebilmektedir. Spinal veya epidural anesteziler sonrası sırt ve baş ağrıları, geçici bir süre idrar yapamama, tansiyon düşmesi ve kalp ritim hızında düşme, solunum yetmezliği, epidural veya subdural hematom, menenjit, nörolojik ve kalp-dolaşım sistemi bozuklukları gelişebilir. Genel anestezi uygulanan olgularda da hava yolu hasarları (diş, çene kemiği, gırtlak ve ses telleri), hava embolisi, gözde bozukluklar (kornea sıyrığı, optik nörit) ve yine kalp-dolaşım sistemi bozuklukları olabilmektedir. Şişman, kontrolsüz şeker hastalığı olan ve sigara içen kişilerde akciğer ve yara iltihabı riski, kalp ve akciğer komplikasyonları, tromboz riski artmaktadır. Yukarıdaki durumlarda gelişen komplikasyona bağlı tedavi ve girişim uygulanmaktadır.
Cerrahi Girişimin Süresi ve Hastanede Kalış Süresi: Ameliyat, günü birlik cerrahi (hastanın operasyon günü gelip operasyondan belirli bir süre sonra aynı gün evine dönmesi) şeklinde olabileceği gibi, ameliyatın gidişatı ve anesteziye bağlı değişiklikler nedeniyle, hasta geceyi hastanede geçirip ertesi gün hastaneden taburcu edilebilir. Spermatosel tedavisinde işlem uygulayan kişi ve hastaya bağlı değişkenlik göstermekle birlikte tek taraflı hastalıkta 30–45 dakika, her iki tarafta hastalık varlığında 45–60 dakika civarındadır. Çıkartılan materyal hekim tarafından gerekli görülürse patolojik değerlendirmeye alınabilir.
Spermatosel tedavisinin sonuçları: Acil olmayan şartlarda yapılan ve komplikasyon gelişmeyen ameliyatlarda başarı (torbadaki kistin tamamen çıkarılması) oranı yüzde 90’ın üzerinde yer almaktadır. Operasyon sonrasında komplikasyon gelişen ve çocuk sahibi olmayan ya da ileride çocuk sahibi olmak isteyen erkeklerde uzun dönemde kısırlık sorunları ortaya çıkabilmektedir.
Tedavi sonrası dikkat edilmesi gereken hususlar : Spermatosel operasyonu sonrası genellikle evde 1 günlük dinlenmeden sonra günlük işler yapılabilmektedir. Cilt için vücut tarafından emilen dikiş materyali kullanıldığından yaklaşık 7 gün sonra dikişler kendiliğinden erir, bu nedenle dikiş aldırmak gerekmez ve bu süre sonunda banyo yapılabilmektedir. Operasyon sonrası torbanın yukarıya kaldırılıp desteklenmesi için hastaya genellikle suspansuar külot giydirilir ve bu külotun en az bir hafta devamlı giyilmesi tavsiye edilmektedir. Genellikle operasyon sonrası bir hafta koruyucu antibiyotik, ağrı ve inflamasyon için analjezik-antiinflamatuar ilaç tedavisi verilir ve hastanın bunları ağızdan kullanması önerilmektedir. Yaklaşık iki hafta sonra cinsel ilişkiye girilmesine ve dört hafta sonra ağır aktivitelere ve spor aktivitelerine izin verilmektedir. Operasyondan 7–10 gün sonra yara yeri iyileşmesi ve iltihap kontrolü açısından, 3 ay sonrada genel kontrole gelinmesi önerilmektedir. Daha sonra tedavi sonrası rutin bir izlemeye gerek bulunmamaktadır.