Ağrılı Mesane Sendromu, İnterstisyel Sistit Nedir?
Ağrılı mesane sendromu olarak da adlandırılan interstisyel sistit, idrar sıklığının artması, ani sıkışma hissi, , gece sık idrara gitme ihtiyacı ve kasık ağrısı gibi idrar yolu ve mesane ilgili şikayetlere neden olan mesanenin(idrar torbasının) mikropsuz kronik inflamatuvar bir hastalığıdır. İdrar yolları enfeksiyonu veya diğer patolojiler olmadığı halde tekrarlayıcı karın ve kasıklarda huzursuzluk veya ağrıya neden olabilen kronik inflamatuar bir hastalıktır. Ağrılı mesane sendromu mesanede ağrı, sürekli idrara sıkışıklık hissi veya yanmanın mevcut olduğu uzun süreli (kronik) bir sorundur. Gençlerde de ortaya çıkabilmekle beraber, interstisyel sistit en sık 30 ila 40 yaşları arasında görülür. Ayrıca kadınlarda erkeklere kıyasla 9-10 kat daha fazla olup saptanmaktadır, ve beyaz ırkta diğer ırklara göre daha sık (10-20 /100bin) görülmektedir. Toplumda Sık idrara gitme, ani sıkışma hissi, gece sık idrara gitme ihtiyacı ve kasık ağrısı gibi şikayetlere sahip hastaların yaklaşık % 10’u mesane ağrı sendromu teşhisi almaktadır. Belirtileri kişiden kişiye farklılık gösterebilir.
Hastalığın en belirgin özelliği ağrının hastayı intihara meylettirecek kadar depresyona sokmasıdır. Örneğin, bazı hastalar kasıklarda, pelvik bölgede hafif rahatsızlık, basınç veya hassasiyet hissederler. Diğer hastalar mesanede şiddetli bir ağrı, ani idrara çıkma ihtiyacı ya da daha sık idrara çıkma gereksinimi hissedebilirler. Enfeksiyon gibi benzer belirtiler gösteren diğer hastalıklar ekarte edilir-dışlanır, ve hastada 6 haftadan uzun süreli kasık ağrısı ve sık idrar yapma şikayetleri varsa Ağrılı Mesane Sendromu düşünülür.
Ağrılı Mesane Sendromu Nedenleri Nelerdir?
Ağrılı mesane sendromunun kesin sebebi bilinmiyor. Geçirilmiş bir bakteriyel sistit, otoimmünite denilen vücudun mesaneyi yabancı kabul etmesi ve ona yangısal savaş açması, idrarın çok tutulmasına bağlı mesanenin aşırı gerilmesi, genetik (ırsi) faktörler neden olabilir. Bazı araştırmacılar, çeşitli organlarda ve vücudun bir bölümünde inflamasyona neden olan sebeplerden kaynaklanabileceğine inanıyorlar. Bazı çalışmalarda, cinsel istismar ya da fiziksel travma geçmişi olan kadınlarda görülme ihtimalinin daha yüksek olduğunu göstermektedir. Ağrılı mesane sendromu olan birçok kadının irritabl-huzursuz bağırsak sendromu, fibromiyalji ve kronik yorgunluk sendromu gibi diğer hastalıklara yakalanma olasılığı daha yüksektir ve daha yatkındırlar. Alerjiler ve bazı otoimmün hastalıklar da da ağrılı mesane sendromu daha sık görülmektedir. Ayrıca genetik bir tarafı olduğuna dair bulgular giderek artmaktadır.
Ağrılı Mesane Sendromu Hastalığının Oluş Mekanizması Nasıldır?
Hastalığın oluş mekanizması tam olarak bilinmese de mideyi kendi asidinden koruyan mukus(sümüksü madde) tabakası gibi mesanede de mesane iç yüzeyini idrara karşı koruyan “GlikozaAminoGlikan” (GAG) denilen tabakanın hasar görmesi en sık üzerinde durulan mekanizmadır. Hasarlı tabaka yüzünden idrar mesane ile direk temasa geçer ve adete mesaneyi yakar. Mesane de idrar teması sonrası yangısal ve alerjik bir süreç başlar. Bu yangısal sürecin sonucunda mesanede normalde aktif olmayan ağrı lifleri aktif hale gelir ve ağrı hissedilmesi başlar. Süreç beyinde farklı şekilde algılanır ve beyin mesanedeki ağrının şiddetli hissedilmesine neden olur. Adeta ağrıya karşı aşırı hassasiyet oluşur. Mesane iyileşirken yeni damar ve yeni sinir liflerinin oluşması sonucu süreç kısır döngüye girer. Ağrı hafızası denilen duruma bağlı en ufak uyarıcı faktörlerle bile ağrı tekrar başlar ve değişen şiddetlerde mesane ve perine denilen kalçanın taban kısmında kendini hissettirir. Bazen kasıklarda ağrı oluşumu da olaya dahil olur.
Ağrılı Mesane Sendromu Hastalığının Belirtileri Nelerdir?
Dizüri (İdrara çıkma sırasında yanma ve ağrı oluşması durumu), karın ve kasıklarda huzursuzluk, artmış mesane basınç hissi, mesane ve kasık bölgelerinde hassasiyet ve yoğun ağrı, ağrı genelde regli sırasında daha da artar ve cinsel ilişki sırasında ve sonrasında yoğunlaşabilir. Bazı İnterstisyel sistit hastaları mesanenin yanı sıra diğer alanlarda da ağrı hissederler. Ağrı idrar kanalında, alt karın kesiminde ,belde veya kasık veya perineal bölgede hissedebilir. Kadınlar vulva veya vajina içinde ve erkekler ise skrotum, testis veya peniste ağrı hissedebilirler. Ağrı sürekli ya da aralıklı olabilir.
Hastaların 1/3 ünde dizüri (idrar yaparken yanma) vardır. Ağrılı mesane sendromu olan insanlar da nadiren sürekli mesane ağrısına sahiptir. Ağrı haftalarca veya aylarca ortadan kaybolabilir ve sonra tekrar geri dönebilir. Ağrı atakları olabilir. Ağrının ayrıca mesane dolumu ile arttığı ve mesane boşalmasını takiben rahatladığı bilinmektedir. Hastaların yaklaşık %15 inde mesane ağrısı yok veya çok az iken % 85 inde belirgin ağrı vardır.
İdrar yapma problemleri artmış idrar sıklığı ve sıkışıklığı veya bunların kombinasyonundan oluşmaktadır. Burada sıklıktan kasıt, normalden daha sık idrara çıkma ihtiyacı olmasıdır. Normalde bir kişi ortalama günde en fazla alt-yedi kez idrara çıkar ve normalde gece kalkmak rutin değildir. İnterstisyel sistit hastası genellikle hem gündüz ki genelde ortalama 16 kez, hem de gece ve sık sık idrara çıkma ihtiyacı hisseder. Bu sıklık arttıkça her idrar gitmede çıkardığı idrar miktarı düşer, 75-100ml'e kadar düşebilir, ve buna bağlı ani sıkışma-işeme hissine yol açar. Gece idrara kalkma (noktüri) hastaların % 90 ında geceleri en az 1-2 kez idrara çıkma söz konusudur, bazı hastalarda olmayabilir, bazı hastalarda ise 7-8 kezden fazla gece idrara gitme ihtiyacı olabilmektedir. Hastalığın süresi ve ağırlığı ile gece idrara gitme ihtiyacı artar.
Ani sıkışma yaygın bir İnterstisyel sistit belirtisidir. Birkaç saat boyunca idrar yapmadıysanız veya çok fazla sıvı içtiyseniz, güçlü bir idrara çıkma dürtüsü normaldir. Ağrılı mesane sendromunda ise mesanenin tam dolması için zaman bulamadan önce acil bir idrara çıkma ihtiyacı ile birlikte ağrı ya da yanma hissedebilirsiniz. Bazı hastalar hemen idrar yaptıktan sonra bile asla kaybolmayan sabit bir idrar yapma dürtüsü hissederler. Bazıları ise bu dürtüyü o kadar hissetmeyebilir. İnterstisyel sistit hastalarında mesaneleri doldukça mesane ağrısı da gittikçe artar.
Birçok İnterstisyel sistit hastası, belirtileri daha kötü hale getiren bazı gıdalar ve besinler vardır. Bazı insanların belirtileri belirli gıdalar veya içecekler ile (genellikle asidik) daha kötü hale gelir. Birçok hasta da (fiziksel veya zihinsel stres) stresli olduklarında belirtilerin daha kötü olduğunu ifade ederler. Semptomlar adet döngüsü ile değişebilir. Regli döneminde artan ağrı atakları görülebilir. İnterstisyel sistit hastalığı görülen erkekler de kadınlar da cinsel aktivitede zorluklar yaşayabilirler. Mesane vajinanın tam önünde olduğundan kadınlar ilişki sırasında ağrı çekebilir. Erkeklerde ağrılı orgazm veya ilişkiden sonraki gün ağrı hissedilebilir.
İnterstisyel sistit hastalarında ayrıca kabızlık, huzursuz barsak sendromu, depresyon, fibromyalji, kaslarda ve kemiklerde ağrılar, allerjik problemler veya kronik başağrısı ve migren daha sık görülebilir.
Ağrılı Mesane Sendromu Hastalığının Komplikasyonları Nelerdir?
Ağrılı mesane sendromu olarak da adlandırılan interstisyel sistit; Fiziksel ve sosyal aktivitenizi azaltmanıza ve yaşam kalitenizi olumsuz etkilemenize neden olabilir. Kasıklarda ağrı veya kadınlarda vulvodini denilen genellikle cinsel ilişkide ağrılar yaşarlar. Erkekler de rahatsız edici veya ağrılı cinsel ilişkiye neden olan pelvik ağrı yaşayabilir. Bazen cinsel ilişki, mesane ağrısı ataklarını artırabilir. Cinsel komplikasyonlar insanların daha fazla yakınlaşmamasına ve muhtemelen depresyon ve suçluluk yaratmasına neden olabilir. Kronik ağrı ile uğraşan birçok insan gibi, ağrılı mesane sendromu olan insanlar sık idrara çıkma ihtiyacı, kaygı ve depresyon nedeniyle uykusuzluk çekerler. Pelvik muayene ve Pap testleri gibi tıbbi testler sırasında özellikle de pelvik taban kaslarında spazmı olanlarda ağrı duyarlar.
Ağrılı mesane sendromu olarak da adlandırılan interstisyel sistitgenellikle şu hastalıklarla karışıtırılabilir: Mesane kanseri, sistit veya idrar yolları enfeksiyonu, mesane sarkması, endometriozis denilen kanamalı ağrılı patoloji, böbrek ve idrar yolları taşları, bazı nörolojik hastalıklar, pelvik taban fonksiyon bozuklukları, cinsel yolla bulaşan hastalıklar, idrara kanalı balonlaşması(divertikül), Kadınlık organlarındaki sarkmalar, vajen iltihabı interstisyel sistit ile karışabilir. Bu durumlar teşhis safhasında dikkate alınması gerekmektedir.
Ağrılı Mesane Sendromu, İnterstisyel Sistit Nasıl Teşhis Edilir?
- Zorunlu Testler: Anamnez, fizik muayene, tam idrar tetkiki
- Önerilen Testler: İdrar kültürü, sitoloji, semptom skorları, işeme günlüğü, rezidüel idrar ölçümü, PSA testi, sistoskopi ± hidrolik genişletme.
- Opsiyonel testler: Basınç akım çalışması, pelvik görüntüleme, mesane biyopsisi
Teşhis için hastadan ayrıntılı hastalık hikayesi alınır. Hastanın hikayesi interstisyel sistit teşhis koymada çok önemlidir. Özellikle mesane ağrısı ve ağrının karakteri anahtar bir belirtidir. Hastalığın süresi interstisyel sistitin daha hafif formu olan ani sıkışma-sık idrar sendromundan ( urgency-frequency sendromu) ayrılmasında önemlidir. Belirtilerin en az 6 aydır sürekli olması durumunda interstisyel sistit teşhisinte temel kriterlerinden biri sayılmaktadır. Ağrılı mesane senromunu tetikleyici faktörler olan tahriş edici gıdalar, veya diğer kronik pelvik ağrıya neden olabilecek başka patolojilerin dışlanması da iyi bir hikaye ile elde edilebilir. Ayrıca hastaya bir anket dodurması istenebilir; yazılı soru-cevap anketi olarak -pelvik ağrı ve urgency/frequency (PUF) hasta belirti skalası ve O’Leary Sant ağrılı mesane sendromu-interstisyel sistit semptom indeksi skorlaması teşhisde yardımcı olabilir.
Mesane veya İşeme günlüğü: Birbirini takip eden 3 günlük işeme günlüğü teşhiste öneli yer tutar. Günlük işeme sayısı ve her işemede çıkartılan idrar hacmi hasta kayıtlarından elde edilir. interstisyel sistit. Bu hastalarda günlük ortalama işeme sayısı 15-16 ve her işemede ortalama idrar hacmi 75-100 ml dir.
Fizik muayene ve Kadınlarda jinekolojik muayene yapılabilir. Pelvik muayene sırasında, ağrılı şikayetlerin kaynağı olabilecek pelvik taban kaslarınızı kontrol edilir. Erkeklerde ise prostat sorunlarını kontrol etmek ve pelvik taban kaslarını kontrol etmek için parmakla rektal muayene yapabilir. İdrar yolu enfeksiyonları, mesane kanseri, kadınlarda endometrioz veya erkekte prostat enfeksiyonu gibi benzer semptomlara neden olabilecek diğer hastalıkların ekarte edilmesi için muayeneler ve testler yapılır.
İdrar tahlili ve idrar kültürü: İdrarda beyaz ve kırmızı kan hücreleri ve bakterilerin bulunması , kültürde mikrop üremesi antibiyotik ile tedavi edilebilen bir İdrar yolu enfeksiyonları olduğunu gösterebilir. İnterstisiyel sistitte lokosit(iltihap hücresi) ve eritrosit(kan hücresi) pek gözükmez. Mesane kanseri ve/veya messane insitu kanseri ayırt edilmesi için idrarın patolojik incelenmesi (sitolojisi) gerekebilir. İdrar da kan saptananlarda kanseri dışlamak için ekarte etmek için sistoskopi, sitoloji,, ve bazı görüntüleme testleri gerekebilir.
Potasyum Duyarlılık Testi (PDT): Potasyum klorür( KCL) normal bir idrar torbasına verildiğinde emilmez , ani sıkışma hissi ve ağrı uyandırmaz ancak mesane geçirgenliğinin arttığı inanılan ağrılı mesane sendromu olarak da adlandırılan interstisyel sistit hastalarında potasyum emilir ve sinir uçlarını uyararak ve ciddi ve ani sıkışma hissi ve ağrıya yol açması beklenir. Önce 100 ml normal serum mesaneye verilir ve ağrı-yanma ve sıkışma hissi derecesi değerlendirilir, serum boşaltıldıktan sonra 60 ml serum içine 40 ml potasyum KCL (1meq/ml) karıştırılarak mesaneye verilir ve ağrı/yanma ve sıkışma hissi yeniden değerlendirilir, eğer şikayetlerde belirgin artış saptanırsa test interstisyel sistit lehine pozitif olarak kabul edilir. Bu test günümüzde pek kullanılmamaktadır.
Sistoskopi-Mesanenin kameralı endoskopik olarak incelenmesi: interstisyel sistitt teşhisinde, genel anastezi altında kameralı ışıklı endoskopik inceleme-yani sistoskopi sıkca başvurulan bir yöntemdir. Sistoskopide önce gözlem yapılır; İnterstisyel sistite özel hunner ülseri(Mesane ülseri), kanser, ödem , kızarıklık ve enfeksiyon bulguları aranır. Bazen mesane kanserini dışlamak için sistoskopi sırasında mesane ve üretranın doku örneklerini almak için biyopsi yapılabilir. Literatür ve kılavuzlardan yola çıkarak oluşan genel kanıya göre, glomerülasyon(kanama odakları) tespit edilmesi teşhis için şart değildir. Mesane Ağrısı Sendromu’nda (MAS/İS) tanı koymak, başvuru şikâyetlerindeki farklılıklar ve kesin tanı kriterlerinin olmaması nedeniyle oldukça güçtür.
Sistoskopinin ikinci aşama toplu iğne başı gibi kanama odakları yani glomerulasyonların görülebilmesi için mesaneye belli bir basınca kadar yüklü miktarda serum verilerek hidrolik genişletme yani dilatasyon yapılmasıdır ki bu işlem aynı zamanda ilk tedaviye de katkı sağlar ve hastaların %60-70'inde belirtilerde iyileşme sağlayabilmektedir. Bu hidrolik genişletme 80-100 cm su basıncı ile mesane yavaşça anestezi altında alabildiğince serum ile doldurulur, sıvı akışı durduktan 5-10dk sonra mesane boşaltılarak hacmi ölçülür. İki hidrolik genişletme yapıldıktan sonra kanama odakları mesanede yaygın olarak, her alanda en az 10-20 odak olması teşhis koymada önemlidir. Sistoskopinin bu son aşamasında biyopsi yapılmalıdır, zira basınç altında genişletme yapılmadan önce yapılırsa biyopsi yeri ayrılabilir ve mesane zarar görebilir. Hasta uyandığında yapılan işleme bağlı olarak ağrılar bir miktar artabilir, ancak 2-3 hafta içinde azalır ve sıkıntı için hasta uyanmadan mesaneye bir miktar lokal anestezik lidokain sulandırılatak verimesi uygun olabilir( %2 lik lidokain 10 ml verilmesi).
Sistoskopi bulguları şu şekilde derecelendirilir:
- Derece 0: Normal mesane
- Derece 1: En az 2 kadranda görülen noktasal kanamalar(glomerülasyon)
- Derece 2: Geniş alanlarda kanamalar- glomerülasyon
- Derece 3: Yaygın-Diffüz mukozal kanamalar-glomerülasyon
- Derece 4: Kanama/ödem, mukozal ayrılma-Hunner ülseri
Temel olarak İnterstisyel sistit Teşhis Kriterleri Şunlardır
- 1- Belirgin mesane belirtileri
- 2- Mesane patolojisi
- 3- Mevcut belirtileri ve şikayetleri yapacak başka hastalıkların bulunmaması
İnterstisyel sistit alt tipleri Şunlardır:
- Hunner ülserli tip(klasik tip): Hunner ülserin görülebildiği tip
- Hunner ülsersiz tip: Distansiyon sonrası kanamanın görüldüğü fakat Hunner ülserinin görülmediği tip
Ağrılı Mesane Sendromu, İnterstisyel Sistit Nasıl Tedavi Edilir
Ağrılı mesane sendromunu için standart bir tedavi henüz bulunmamıştır. Mevcut tedaviler birey bazında semptomları gidermeyi hedeflemektedir. Tedavi planı: Yaşam tarzı değişiklikleri, Mesane eğitimi, Fizik Tedavi, ilaçlar ve mesane prosedürlerini içerir.
Yaşam tarzı değişiklikleri: Yemek alışkanlıklarınızı değiştirin. Ağrılı mesane sendromu olan bazı insanlar, bazı gıda veya içeceklerin semptomlarını tetiklediğini bulmuşlardır. Bazılarında ise, semptomlarla yediği şey arasında hiçbir bağlantı bulunmaz. Yeterli miktarda su içtiğinizden emin olun.
Sigarayı bırakın: Sigaranın semptomları daha da kötüleştiriyor olabilir. Araştırmacılar, tütünün hastalığı nasıl etkilediğini tam olarak bilmiyorlar. Bununla birlikte, sigara, mesane kanserinin önemli bir nedenidir. Eğer sigara içiyorsanız, mesane ve genel sağlık için yapabileceğiniz en iyi şeylerden biri de bırakmanızdır.
Stresi azaltın: Araştırmacılar, stresin ağrılı mesaneye neden olduğunu düşünmüyor; ancak stres, bazı hastalarda ağrı ataklarını tetikleyebilir. Her gün dinlenmek için zaman ayırarak hayatınızdaki stresi azaltmayı öğrenmek bazı belirtileri kontrol etmeye yardımcı olabilir.
Fiziksel olarak aktif olun: Ağrılı mesane sendromu olanlar yapmak istedikleri son şeyin fiziksel aktivite olduğunu hissedebilirler. Bununla birlikte, birçok insan yürüme veya nazik germe egzersizleri gibi kolay aktivitelerin belirtileri hafifletmeye yardımcı olduğunu düşünmektedir.
Destek almak: Ailenin, arkadaşlarınızın ve diğer kişilerin duygusal desteğini almak, sorunlarla başa çıkmanıza yardımcı olmak açısından çok önemlidir. Bozukluğu öğrenip ve kendi bakımını sağlayabilen hastalar, yapamayan hastalardan daha iyi hisseder.
Mesane eğitimi: Mesane eğitimi, mesanenizin idrarı daha fazla depolasına yardımcı olabilir. Mesane ağrısı olan insanlar genellikle ağrı veya acil idrara çıkma ihtiyacını gidermek için çok sık tuvaleti kullanma alışkanlığı kazanırlar. Bu alışkanlıkla daha sonra da mesane dolmadan önce tuvalete gitmek zorunda hissedeceklerdir. Vücut sık idrar yapmaya alışabilir. Mesane eğitimi, mesane daha fazla dolduğunda vücudunuzun size idrarınızı yapmanız gerektiğini söylemesine yardımcı olabilir. Neler yaptığınızı izlemek için bir mesane günlüğü tutun. İdrar yaptığınız zamanları yazarak başlayın. Örneğin, her 40 dakikada bir tuvalete gittiğinizi görebilirsiniz. Arayı biraz daha açmak için birkaç dakika daha beklemeye ve yavaş yavaş idrara çıkmalarınız arasındaki zamanı uzatmaya çalışın. Su alımınız yeterli olduğunda bu daha kolay olabilir. Mesane ağrısı hissedince tuvalete gidin. İdrara çıkmak için gelen ilk dürtüyü göz ardı edebilirseniz araları açabilirsiniz. İlk dürtü geldiğinde kendinizi rahatlatın ya da dikkatinizi dağıtmanın yollarını bulun. Bir iki hafta sonra, süreyi 50 veya 60 dakikaya kadar uzatabilirsiniz; sık idrara çıkma dürtüsü kısa sürede geri dönmez.
Fizik Tedavi: Ağrılı mesane sendromu veya pelvik taban kas spazmı varsa, doktorunuz pelvik taban problemleri konusunda uzmanlaşmış bir fizyoterapist ile çalışmanızı önerebilir. Bunların başında Keel egzersizleri gelmektedir
İlaçlar
Antidepresanlar: Trisiklik bir antidepresan olan amitriptilin, Ağrılı mesane sendromu tedavisinde kullanılan en önemli antidepresan ilaçtır. Bu tedavi daha fazla idrarın depolanmasını sağlamaktadır. Her hastada olmasa da bazı hastalar bu tedaviden fayda görmektedir.
Ağrı kesiciler: Doktorunuz hafif mesane ağrısını kontrol altına almaya yardımcı olmak için Asetaminofen gibi basit bir ağrı kesici ilaç almanızı önerebilir. Daha şiddetli ağrınız varsa ,doktorunuz narkotik analjezikler veya ağrı kesici ilaçları yazabilir. Bununla birlikte, ağrı kesici ilaçların uzun süreli kullanımı tehlikeli olabilir. Bir ağrı uzmanı, yardımcı olabilir. Yaşam tarzı değişiklikleri, mesane eğitimi, fizik tedavi ve ağrı kesici ilaçlar semptomlarınızı giderecek kadar yeterli değilse, başka ilaçlar da reçete edilebilir.
Gabapentin: Yeni bir sisnir kaynaklı ağrılarda kullanılan ilaç olan gabapentin aynı zamanda ağrılı mesane sendromunda da kullanılabilir, ek bir ilaç olarak kullanılmakta norkotik ağrı kesicilere olan ihtiyacı azaltmaktadır.
Bağışıklık sistemi baskılayıcı Tedaviler (İmmunosupresifler): Azathioprine ile (50-100 mg/g), Siklosporin, methotrexate ve benzeri immün sistem baskılayıcı ilaçlar, 3-6 aylık tedavi neticesinde hastaların işeme sıklığı azaltabilir, ortalama ve maksimum idrar hacimleri anlamlı şekilde artırabilir. Ayrıca hastaların kasık ağrı skorlarında da azalma yapabilir. Suplatast Tosilat (IPD- 1151T) Bağışıklık hücrelerince kontrol edilen alerjik olayları baskılayan bir ilaçtır. bir yıl boyunca 300 mg/g kullanıldığında mesane kapasitesinde belirgin artma , belirtilerde ve şikayetlerde ise azalma elede ediliebilir.
Quercetin: Antioksidan, hücre koruyucu ve yangı giredici (antiinflamatuar) etkinliğine sahiptir, aynı zamanda inerstisiyel sistitten sorumlu tutulan mast hücreri salgı yapmasını ve çoğalmasınıda engellemektedir. inerstisiyel sistit ve diğer pelvik ağrı sendromlarında kaullanılmakta ve ve belli oranda bir düzelme sağlanmaktadır. Bu tedaviye son zamanlarda köpek balığı kıkırdağından elde edilen kondroidin sulfat (chondroidin sulphate) mast hücre üzerine olan etkinliğini artırdığı saptanmıştır. Bu kombinasyon Algonot-Plus ismi ile tek ilaç olarak piyasada bulunmaktadır.
Antihistaminik İlaçlar: Hidroksizin, Simetidin ve benzeri antihistaminik ilaçlar Ağrılı mesane sendromunda kullanılmaktadır. Bazı hastalarda oldukça etkili olmaktadır.
Antibiyotikler: Doksisiklin, Eritromisin, Metronidazol, Klindamisin, Amoksisilin ve Siprofloksasin gibi antibiyotikler idrarda enfeksiyon bulgusu saptanmamasına rağmen mesane sendromunda kısmen fayda elde edilebilir.
Sodyum pentosanpolysulphate (PPS; ELMİRON): Glikozaminoglikan tabakası, mesane duvarının idrara karşı geçirgenliğini engelleyen epitelyal bir bariyerin oluşmasını sağlar. Bu bariyer idrardaki üre ve kalsiyum gibi maddelerin mesane duvarına hasar vermesini engeller. Pentosan Polisülfat Sodyum hücre geçirgenliğini kontrol eden bir tampon görevi görerek idrar içinde çözünen tahriş edici maddelerin hücrelere ulaşmasını engeller.Ağızdan Elmiron kapsül tedavisi ağrılı mesane sendromunda Amerika Food and Drug Administration(FDA) onayı almış olan tek ilaçtır. Mesane ağrısı,ani idrara sıkışma hissi ve sık idrara çıkma ihtiyacı gibi şikayetler üzerine nispeten subjektif düzelme sağlarken, gece işeme ihtiyacı üzerine etkisi pek olmamaktadır. Klasik inerstisiyel sistitte (hunner ülseri), Hunner ülsersiz tipe göre (non-ülser tip) daha etkili olmaktadır. Pentosan Polisülfat Sodyum 'un GAG tabakasındaki parçalanmanın-defektin yerini doldurduğu düşünülmektedir, ve diğer bir hipotez de hastalıktan sorumlu tutulan mast hücre etkinliğini azalttığı yolundadır. Günde 2 kez 150-200 mg yemekler arası önerilmektedir . Etkiniliği 6-10 hafta sonra ortaya çıkarken, ağır olgularda 6-12 ayı bulabilir . Yan etkileri bulantı kusma ve saç dökülmesi gürülebilir, sıklıkla tedavi devam edilse bile yan etkileri geri dönüşlüdür.
MESANE İÇİNE UYGULANAN TEDAVİLER: Mesane yıkama veya mesane banyosu adı verilen bu yöntemde doktor bir kateter aracılığıyla mesane duvarının tahrişini hafifleten dimetil sülfoksit (DMSO) adı verilen bir sıvıyı mesaneye gönderir. Mesanende sıvının yaklaşık 15 dakika tutulması istenir. Tedavi her hafta veya 6- 8 haftada 2 defa olarak uygulanır. Çoğu hasta iyileşmeyi tedavinin 3 ya da 4 haftasından sonra fark eder. En sık kullanılan dimetil sülfoksit intravezikal tedavisi yanı sıra; pentosan polisülfat(PPS), lidokain, oksibutinin, gümüş nitrat ve steroidler de aynı amaçla kullanılan diğer intravezikal ilaçlardır.
Mesane İçene Uygulanan ilaçlar şunlardır:
- Lokal Anestetikler: Lidokain in mesane iç cidarı üzerinde lokal anestezi yapma etkisi vardır.
- Sodyum pentosanpolysulphate (PPS; ELMİRON): 300 mg Elmiron seruma katılarak mesane içine verilir ve haftada iki kez uüzere uygulandığında 3 ayda hastaların %40 ında, bir yılda %80 inde belirtilerde ve şikayetlerde rahatlama sağlandığı bulunmuştur.
- Heparin: Mesane içine heparin uygulaması intertisiyel sistit tedavisinde en yaygın olarak kullanılanılmaktadır, Heparin mesanedeki GAG tabakasının koruyucu etkisini taklit ettiği ve mesanedeki mast hücre etkinliğini azalttığı düşünülmektedir. Genelde 10-40 bin ünite heparin 10 ml serum içinde haftada 3 kez mesane içine verilir ve bu uygulama ile 3 ayda hastaların %50'inin üstünde şikayetlerde düzelme sağlanabilir. Mesaneye Heparin uygulaması genellikle 1 yıl süre ile haftada 2-3 kez şeklinde yapılmaktadır. Bu edaviye olumlu cevap veren orta ve şiddetli interstisiyel sistit hastalarında uzun süreli tedavi önerilmektedir. Uzun süreli heparin tedavisinde kanama parametreleri takip etmek önemldir.
- Hyaluronic Asit: Son yıllarda interstisiyel sistit hastaların idrarlarında hyaluronic asit seviyesinin yüksek bulunması GAG defekti yönünde yorumlanarak bu hastalara mesane içine glycoseaminoglycan sodium hyaluronate ( Cystistat) uygulanmıştır. 40 mg haftada bir, 4 hafta uygulama ile %56 olumlu cevap alınmış, daha sonra aylık uygulamaya geçilerek 14. haftada %70 lik cevap elde edilmiş ancak 6. aydan sonra iyileşme oranı düşmüştür.
- Dimetyl sulphoxide (DMSO): Suda eriyen kimyasal bir madde olup hücre zarına nufuz ederek , ağrı kesici, yangı girerici(antiinflamatuar), kollajen yıkıcı ve kas gevşetici etkisi yapmaktadır. Hücre içi antioksidan etki yaparak serbest radikalleri nötürleştirdiğine inanılır. Bugün artık bir standart tedavi olmuştur. 50 ml, % 50 lik DMSO mesanede 5-10 dk. tutulurve sonra tuvalete işemesi istenir. İyiieştirici etkisi 2-3 ayda ortaya çıkar, hastanın durumuna göre 6-8 haftalık tedavi yapılır, orta ve ağır olgularda 2 haftada bir 4-6 haftalık uygulama eklenebilir. Uygulama bittiğinde DMSO 'a direnç gelişir, tekrar uygulanmaz. Uygulamadan önce hastalara 15 dk önce mesaneye lokal anestezik %2 lik lidokain jel verilmesi uygulama sonrası ortaya çıkan ağrı ve yangıyı nispeten azaltır. DMSO göz lensinde renk birikimine (pigmente depositlere) yol açabilir, bu yüzden tedavi sırasında göz muayenesi yaptırılmalıdır.
- Bacillus-Calmette –Guerin(BCG): Tüberküloz aşısı olarak kullanılan bu solusyon mesaneye verilerek intertisiyel sistit tedavisinde 6 hafta süre ile haftada bir kullanılmış ancak çok yüz gldürücü sonuçlar alınamamıştır. Kısmi iyileşme oranı %60 olarak saptanmıştır.
- Clorpactin: Tamponlanmış HCl asit türevidir ve normalde tüberküloz sistit tedavisinde kullanılmıştır, daha sonra interstisiyel sistit tedavisinde kullanılmıştır. Uygulamadan sonra mesane iç cidarı tamamen dökülerek tahribat oluşturmakta, sonra alttan sağlam doku oluşmasını beklemek esanına dayanmaktadır. .% 0.4 lük Clorpactin solüsyonu mesane içi verilmesi ile etkili ve uzun süreli iyitlik hali sağlanabilmektedir. İşlem çok ağrılı olduğundan anestezi altında yapılmaktadır .Uygulama sonrası sonrası ağrı ve yanma daha kötüleşerek günlerce devam eder. İyileşme oranı 6-12 aylık bir süre için %50-70 arasındadır.
- Vanilloid Gurubu ilaçlar: Vanilloidler duyusa sinirler üzerine etki yapmaktadır. Resiniferatoxin (RTX) kırmızı biber ektresi olan capsaicin in kuvvetli bir türevidir. Mesane içi uygulama daha az ağrı verir. Ağrı, sık idrara çıkma ve gece işemelerini %50 civarında düzelme elde edilmiştir.
- Botilinium toksini: Bir nörotoksin olan Botilinium toksini: ile özellikle aşırı aktif mesane veya mesane spazmı ile birlikte olan intersitisiyel sistitli hastalarında umut verici sonuçlar alınmıştır. Etkisi 3-6 ay sürmekte ve sonra tekrar yenileme icap etmektedir.
Girişimsel ve Cerrahi Tedavi
.
- Mesanenin hidrodistansiyonu: Daha önce bahsedildiği gibi interstisiyel sistit tedavisinde sık kullanılmakla beraber, etkinşliği veya etki etme nedeni bilimsel kanıttan yoksundur. Daha çok teşhisde kullanılan bir yöntemdir, tedavideki etkinşiği sınırlıdır.
- Electro motive drug administration (EMDA): Mesane içine verilen ilaçların etkinliğini artıran, ilaçların mesane dokusuna geçişini sağlayan iontophoresis denilen bir tekniktir. Bu girişimsel uygulamada EMDA ile lidocain %1.5+1/100.000 lik epinefrin, lidocain+dexamethasone, lidocain+dexamethasone+heparine kombinasyonları kullanılmıştır. Etkinliği kanıttan yoksundur
- Transüretral Rezeksiyon (TUR-M) ile koagulasyon: Mesanede klasik tipte görülen Hunner ülserlerinin elekrik akımı ile kesilerek ve yakılarak temizlenmesi belirti ve şikayetlerde rahatlama sağlanır, ancak sıklıkla bir yıl içinde tekrar eder.
- Neodymium-YAG: lTransüretral lazer uygulaması uygulanması interstisiyel sistit tedavisinde TUR-M'e alternatif olarak yapılabilir. TUR veya laser gibi endoürolojik yöntemler(kapalı operasyonlar) ağır hunner ülseri olanlara uygunmaktadır
- Nöro modülasyon- Pil uygulamaları: Özellikle aşırı aktif mesane ve ve işme problemi olmayan interstisiyel sistit olgularında düşünülebilir. Özellikle ağrıdan ziyade ani sıkışma ve sık idrara çıkmanın ön planda olduğu i nterstisiyel sistithastalarında daha başarılı sonuçlar alınmaktadır.
- Cerrahi Tedavi: Tüm yöntemlere rağmen belirtilerde rahatlama olmazsa doktorunuz mesane büyütme veya mesane çıkarma operasyonu önerebilir. Cerrahi, her vakada ağrıyı iyileştirmemektedir. Ağrılı mesane sendromulu çoğu insanda ameliyat gerekmez. Cerrahinin ciddi olası komplikasyonları böbrek enfeksiyonu ve ince bağırsak tıkanıklığı olabilir
Özet Olarak: Ağrılı Mesane Sendromu, İnterstisyel Sistit hastaların farklı şikayetlere sahip olmaları ve tam olarak belirlenmiş teşhis kriterlerinin olmaması nedeniyle artan tedavi çeşitlerine rağmen halen günümüzde bile hastalık hayat kalitesini azaltan bir durum olmaya devam etmektedir. Hastalığın mekanizmasının daha iyi anlaşılması ile tedavide çeşitli gelişmeler sağlanmaktadır. Hasta eğitimi, diyet ayarlanması ve ağrı kesiciler , hastalığın ilk tedavi seçeneklerini oluşturmaktadır. Bu tedavinin başarısız olduğu durumlarda, oral ilaçlar veya mesane yıkanması(intravezikal tedaviler) denenebilir. Buna rağmen dirençli hastalara Pil uygulamaları(nöromodülasyon), mesane büyütme ve yapay mesane ameliyatı gibi daha invaziv cerrahi yöntemler de hastaya sunulmaktadır.